Ozan Kabak'tan transfer ve EURO 2020 açıklaması

Almanya Bundesliga ekiplerinden Schalke forması giyen Milli futbolcu Ozan Kabak, beIN Sports'a özel açıklamalarda bulundu.

Geleceği ve EURO 2020'yi değerlendiren Ozan Kabak'ın açıklamalarından Ajansspor'un derledikleri şu şekilde:

Ben Galatasaray'da yetiştim, iyi bir eğitim aldım. Fatih hoca sağ olsun ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde görev verdi. Ben de elimden geleni yaptım. Avrupa hedefim her zaman vardı. Önüme bir kapı geldi ve şansımı değerledirmeye çalıştım. Stuttgart benim için değişik bir tecrübe oldu. İyi bir performans sergiledim ama kulübüm küme düştü. Şimdi daha iyi bir kulüpte, daha iyi oyuncular ve teknik adamla çalışıyorum.

Galatasaray olarak zorlu bir süreçten geçiyorduk ama performansım iyiydi. Biz Avrupa olayını çok önceden planlamıştık menajerimle. Teklif gelince ben gitmek istedim ama kulübümün menfaatlerini göz önünde bulundurmak istedim. Kulüp bana çok şey verdi, ben de Galatasaray'a katkı sağlamak istedim. O sebeple oturup en doğru kararı hocamızla birlikte verdik ve Stuttgart’a transfer oldum. Sonra zaten Schalke kısmı geliyor...

Ahmed Kutucu ve Suat Serdar'la aynı takımda olmak büyük bir avantaj çünkü aynı dili konuşuyorsun. Ahmed’i ve Suat’ı daha önceden tanıyordum. Onlar bana çok oldu ama şu an ben onlara daha çok yardımcı oluyorum.

Artık herkes ayağı düzgün kaleci ve savunma oyuncusu arıyor. Çok yetenekli defans oyuncuları çıkarmaya başladık. Günümüzde savunma oyuncuları çok önemli. Galatasaray'da üst düzeyde oynadım. Önemli oyuncular vardı. Fatih hoca çok şey kattı bana. Almanya bence bir üst seviyede Süper Lig'e nazaran. Tempo çok yüksek. Bundesliga'da oynadıkça geliştiğimi hissediyorum. İyi oynadıkça da daha çok özgüvenim oluyor. Umarım böyle devam edecek. 

Ömer Bayram'a idolümün Van Dijk olduğunu söyledim. Çocukluk arkadaşı olduğunu söyledi. Bir gün bana formasını gönderdi ve selam söyledi ancak hiç konuşmadık onunla.

Bundesliga’yla Süper Lig arasında, hem fiziksel hem de teknik olarak farklar var. Daha üst düzey bir lig. Çok daha fazla koşu temposu gerektiren bir lig. Galatasaray altyapısı Türkiye'nin çok üstünde bir altyapı. Ben 12-13 yaşında altyapıda yatılı olarak kalmaya başladım. Babamın tayini Tekirdağ'a çıktı. Her gün antrenmandan sonra gidip geliyordum. Ara sıra pes etmeyi düşündüm ama o zamanlarda çok ciddi destek aldım. Babam bazen getirip götürüyordu. Belki bu kırılma noktasıydı. Akademiye girince bir yazı var: 'Seni buraya getiren yeteneğindir, burada tutacak olan ise karakterindir.'  Bence bu birçok şeyi açıklıyor. İyi bir insan olmayı öğretiyor. İnşallah oradan iyi insanlar ve futbolcular çıkmaya devam edecek.

En başta ailem beni iyi bir şekilde yetiştirdi. Babam ve annem çok sakin insanlar. Küçüklükten beri bu eğitimi aldım. Galatasaray altyapısında da bu şekilde yetiştik. 11-12 yaşında o kapıdan içeri girdim ve bana bu terbiyeyi aşıladı. Herhalde karakterim gereği böyleyim.

Sahaya çıktığım ilk anı unutamam. Her oyuncunun hayalidir o sahaya çıkmak. Hele ki altyapıdan yetişmiş bir Galatasaraylı oyuncuysanız. İçimde böyle bir şey vardı. Hocam da beni oyuna aldı. Ondan sonraki sezon oynamaya başladım.

Fatih Terim benim hayatımın en önemli figürlerinden biri. Benim buralara gelmemdeki en büyük pay sahibi olan kişi. Bana davranışları olsun, aşıladığı güven olsun, şu an bile yanına gittiğimde gösterdiği şefkat olsun gerçekten çok çok saygı duyduğum önemli birisi. Allah başımızdan eksik etmesin. Dışarıdan 4.5 ayda yılın çaylağı seçildi, transfer oldu durumu var. Ben çok çalıştım. Bunu çok çalışmama bağlıyorum. Biz de doğru tercihler kullandık. Ben oynayabileceğim yere gittim. Küme düşmüş bir takıma gittim ama daha büyük bir takımda oynayabiliyorum.

Schalke’ye gitmeden önce de daha iyi takımlar daha iyi alternatifler vardı önümüzde ama ben yine oynayabileceğim bir takıma gittim ve burada gösterdiğim performansla da belki 2-3 sene sonra çok daha büyük bir adım atıp, dünyanın iyi oyuncuları arasına gireceğim.

Ben ekstra çalışmalar yapıyordum. Milli Takım'da iken gol atıyordum ama bu en üst seviyede. 6 gol atmak beni de şaşırttı. Attıkça özgüvenim yerine geliyor. Ben bu gollerin özgüvenle alakalı olduğunu düşünüyorum. Takım arkadaşlarım ve hocalarım taktikleri benim üzerime kuruyor. Beni savunan oyuncu bloke edip boşa çıkmamı sağlıyorlar. Gol attıkça benim özgüvenim daha da yükseliyor.

Şampiyonlar Ligi tam bir podyum. Büyük takımlar, futbol dünyasının devleri bu ligi izliyor. İnşallah ben de Şampiyonlar Ligi oynamayı umuyorum. Galatasaray'ın stadyumunda Schalke ile oynadık ama deplasmanda kötüydük. O gün stadyumda en güzel olan şey Galatasaray taraftarlarıydı. Şimdi Veltins Arena'da Schalke taraftarları beni çok büyülüyor. Schalke taraftarları bana değer veriyor. Beni geçen ay, ayın oyuncusu seçti. Benden çok şey bekliyorlar. Almanca öğreniyor olmam onları ayrıca mutlu ediyor. Gollerimle de alakalı olumlu yorumlar alıyorum. İyi bir taraftar grubuna sahibiz.

İzleyebileceğim her Galatasaray maçını izlemeye çalışıyorum. Belki şu an güzel bir hava yok ama biz bu zamanları çok gördük. Galatasaray asla pes etmez. Bence ikinci yarı Galatasaray için çok iyi geçecek ve şampiyonluğun en büyük favorisi olmaya devam edecek.

EURO 2020 maçlarını kafamda oynamaya başladım bile. Bence hiçbir takım kolay değil ama iyi bir gruba denk geldik. Bakü'de maç oynamak avantaj. İyi bir hazırlık dönemi geçirip milletimizi gururlandıracağız. İyi bir jenarasyon yakaladık, Şenol hoca da bunu dengede tutuyor. Birbirinden iyi ve karakterli bir stoper grubu var. Ben çok mutluyum. Rekabet milli takımı üst seviyeye çıkaracak. Merih olsun, Çağlar olsun, zaman zaman da Kaan ve Mert birbirimizi destekliyoruz.

Yusuf Yazıcı'nın sakatlığı şanssız bir olay. Eminim bu durum onu geriye atmayacak. Sürekli takip ediyordum. Bu işte maalesef sakatlıklar oluyor. Biz onun arkasındayız. İnşallah eskisinden daha iyi bir şekilde dönecek.