Paris’ten kovuldu Londra’da tarih yazıyor!

OZAN ERMİŞ-AJANSSPOR

Alman futbolu son dönemde futbolcudan çok yetiştirdiği teknik adamlarla gündemde. Bu çok özel isimlerden biri de şüphesiz Thomas Tuchel. 

Alman teknik adam Chelsea’nin başına geçtiğinden beri Maviler 12 resmi maçta sadece 2 gol yedi. Şampiyonlar Ligi’nde La Liga’da rüya gibi bir sezon geçiren Atletico Madrid’i içeride dışarıda yenerek eledi. İngiliz ekibine kısa sürede müthiş bir savunma kurgusu armağan eden Tuchel kimdir, hangi takımlarda çalıştı? Bu soruların yanıtını sizler için derledik.

47 yaşındaki Thomas Tuchel de genç yaşta parlayan Alman teknik adamlardan. Bunda belki de futbolu dizinden ağır biçimde sakatlanarak 25 yaşında bırakmasının etkisi var. Tuchel henüz 27 yaşında Stuttgart altyapısında antrenörlüğe başlıyor. Henüz 36 yaşındayken de Dortmund’a giden Klopp’un yerine Mainz’ın teknik direktörü olarak Bundesliga’ya merhaba diyor.

Burada 5 yıl boyunca hem mütevazı takımına oynattığı futbol hem de genç oyuncuları cesurca takıma kazandırmasıyla büyük takdir toplayan Tuchel, Mainz gibi düşük bütçeli bir takımı Bundesliga’da 5’inci yaptı. Yıl 2015 olunca da yine Klopp’un yerine bu defa “ver elini Borussia Dortmund” dedi.

Tuchel buradaki 3 sezonunda tam anlamıyla Bayern Münih mağduru oluyordu. 2016’da Almanya Kupası’nı finalde Bayern Münih’e penaltılarla kaybediyor, ligde yüzde 61 topa sahip olma, yüzde 85 isabetli pas ve 82 golle kulüp rekorlarını kırıyordu. Ligde topladıkları 78 puan ise onları önceki 52 sezonun 3’ü hariç hepsinde şampiyon yapacakken yine Bayern canavarının arkasında kalıyorlardı. 

Açıksözlülüğü ile tanınan Tuchel, Dortmund CEO’su Hans-Joachim Watzke’nin kalacaklarına garanti vermesine rağmen İlkay Gündoğan, Matts Hummels ve Mkhitaryan'ın başka takımlara gitmelerine çok bozuldu ve bunu kamuoyu önünde eleştirmekten kaçınmadı. Sonunda Eintracht Frankfurt'u 2-1 yenerek Almanya Kupası’nı kazanmasından 3 gün sonra 30 Mayıs 2017'de görevine son verildi.  

2018-19 sezonunda rotasını Fransa’ya çeviren Tuchel, Paris Saint Germain’de üst üste 2 kolay şampiyonluk elde ederek kariyerinde ilkleri yaşadı. Ancak içinde bulunduğumuz sezonda pandemi şartlarının da etkisiyle inişli çıkışlı bir grafik çizdi. Tam 2021’e girilirken Strasbourg’u 4-0 yendikten bir gün sonra Tuchel’in, “kazandığı maçın ardından kovulma” laneti yine hortladı ve görevine son verildi.

Tuchel, Fransız devinden 127 maçta 95 galibiyet, 13 beraberlik ve 19 mağlubiyet rekoruyla ayrıldı. Bu PSG’nin Ligue 1 tarihindeki en iyi galibiyet yüzdesi (%75.6) ve maç başına en yüksek ortalama puanıydı (2.37). Çoğu kişiyi şok eden bu ayrılığın nedeni ise Tuchel’in bir kez daha sivri dilini tutamaması ve kulübün sportif direktörü Leonardo’yu basın önünde eleştirmesiydi. 

Bir diğer iddia ise PSG-Medipol Başakşehir maçında yaşananlarla ilgili. Şampiyonlar Ligi maçında 4. hakem Sebastian Coltescu,  Pierre Webo'ya ırkçı söylemde bulunmuş, iki takım futbolcuları da sahayı terk etmişti. İşte burada Tuchel’in oyuncularının maça devam etmeme kararına tepki gösterdiği, hatta soyunma odasına gitmelerine izin vermediği iddia ediliyor. Hem PSG’li futbolcuların hem de kulüp yönetiminin bu olaydan sonra Tuchel’den iyice soğuduğu da belirtiliyor. 

Tüm bunlara karşılık Tuchel’i yalnızca 1 ay içinde deyim yerindeyse Chelsea kaptı ve o gün bugündür bir başka seviyeye çıktı. İngiliz ekibine adeta sihirli değneğiyle gelen Tuchel, 12 maçta 8 galibiyet, 4 beraberlikle yenilgi yüzü görmedi. Bu karşılaşmaların 10’unda gol bile yemedi ve kalesinde yalnızca 2 gol gördü.

Derin taktik bilgisi ve esnekliğiyle tanınan Alman çalıştırıcı, Chelsea’deki 10 Premier Lig maçının ilk 11’lerinde toplam 39 değişiklik yaptı. Üçlü defansla beraber 3-4-3 taktiğini tercih eden, Jorginho ve Kante gibi iki orta saha emekçisiyle kalesini iyice sağlama alan Tuchel, ligde Chelsea’yi 51 puanla 4.’lüğe, bir başka deyişle Şampiyonlar Ligi biletine taşıdı.

Devler Ligi’nde de çeyrek finale yükselen İngiliz ekibinin bu turda muhtemel rakipleri arasında Paris Saint Germain ve Borussia Dortmund da var. Tuchel hangi takımı ister bilinmez ama kendisini kazandığı maçlardan sonra gönderen eski kulüplerinden biriyle eşleşmesi futbolun güzel hikayelerinden birinin daha yazılmasına yardımcı olacak gibi görünüyor. 

Premier Lig:

Chelsea 0-0 Wolverhampton

Chelsea 2-0 Burnley

Tottenham 0-1 Chelsea

Sheffield United 1-2 Chelsea

Chelsea 2-0 Newcastle

Southampton 1-1 Chelsea

Chelsea 0-0 Manchester United

Liverpool 0-1 Chelsea

Chelsea 2-0 Everton

Leeds United 0-0 Chelsea

Şampiyonlar Ligi:

Atletico Madrid 0-1 Chelsea

Chelsea 2-0 Atletico Madrid