'Ruh geri dönmüş, çok keyif veren bir Milli Takımımız var'

11.09.2019 - 11:03 | Son Güncellenme: 11.09.2019 - 11:10

'Ruh geri dönmüş, çok keyif veren bir Milli Takımımız var'

Spor yazarları, A Milli Futbol Takımı'nın Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde Moldova'yı deplasmanda 4-0 mağlup ettiği maçı değerlendirdi. 

Mükemmel sonuç - Mehmet Demirkol / Fanatik

Bazen, özellikle milli maçlarda, mükemmel oynamadan mükemmel sonuç almak önemlidir. Doğru oynayarak, paniklemeden.Dün belki maçın 75 dakikasında çok da izlenilir, parlak gelmeyen oyun risksiz ve etkiliydi. Moldova maça ortak olabileceğini hiç düşünmedi. Bu gelecek için umut verici.Merih’in liderliğinde savunma güvenliydi. Ozan- Dorukhan ikilisi bireysel olarak bölgelerini iyi doldurdular. Ayrıca Dorukhan-Cenk bağlantısı sağlamdı.Deniz sadece attığı golde değil kornerlerde etkiliydi.

Zeki hakkında söylenecek negatif hiçbir şey yok.Bireysel olarak şikayet edecek hiçbir şey yok. Eksik kalan set oyununda hücum koordinasyonu. Daha hızlı, daha boşlukları arayan bir oyun mümkün. Bunun için de zaman lazım.Hâlâ bu takımda direkt oynayacak, Emre, Hakan Çalhanoğlu, Caner, Gökhan, Burak, Abdülkadir Ömür, Abdulkadir Parmak, Yusuf ve daha fazlası var.Dün izlediğimiz güvenli oyun iyidir temel. Ortalama rakipleri umutsuzluğa iter. Gecenin sorusuEvimizde de şöyle zeminlerde oynasak fena mı olur...Maçın starıİstiklal Marşı’nı mükemmele yakın söyleyen genç koroyu başa koyuyorum

Belki bizde de bu uygulama olursa, biraz utanır, konuk marşlarını ıslıklamayız. Cenk’i ikinci sıraya koymalı. Attıkça güveni gelecek. Keşke oynayacağı bir kulübe gitseydi. Maçın olayıGecenin olayı Kişinev’den değil Elbasan’dan geldi. Arnavutluk’un İzlanda’yı yenmesi piyangoydu. Hata yapmazsak bu genç kadroyla 3-4 sıralamasına hapsolmuş Milli Takım zirveyi bulabilir. Ancak Fransa ve İzlanda maçlarının yanısıra Arnavutluk mücadelesi de çok kolay olmayacak belli ki. Kısa mesaj Hayallerinin peşinden koşan genç bir delikanlının inanılmaz hayat hikayesinin henüz başındayız. Ve Merih hikayesi inanılmaz bir noktaya gidiyor.

Fransa maçı EURO 2020 provası! - Bülent Timurlenk / Sabah

Defansif organizasyonu da hücumlardaki futbol aklını da belirleyen orta sahalar... Dün Şenol Güneş'in üç 8 numara tercihi Moldova gibi zayıf bir rakip karşısında doğruydu. Ozan-Dorukhan-İrfan Can üçlüsü bölgeyi iyi tuttular ve Milli Takım maçın büyük bölümünü rakip sahada oynadı. Burak gibi bir usta, Yusuf Yazıcı gibi bir virtüöz ve yaşına rağmen Emre gibi bir maestro bu Milli Takım'ın gerçek omurgası ve önemli eksikler. Milli Takım'ın son 20 yıllık tarihinde gurbetçi oyuncuların katkısı büyüktür ama son dönemde Süper Lig'de oynayanlar ve Avrupa'ya Türkiye'den transfer olanların yanında gurbetçilerin performansı bolca hayal kırıklığı. Dün de Kenan, büyük maç eksiği olan Cenk'in yanında sırıttı. Hakan Çalhanoğlu, Yunus Mallı'dan geçmişte Nuri Şahin, Sercan Sararer'e kadar birçok örnek verilebilir... Moldova'da Cagliari forması giyen Artur Ionita dışında bizim kalitemize kafa tutabilecek bir kariyere sahip oyuncu yok.

Dün yeteneği kısıtlı birçok takım gibi sadece mücadele edebildiler. Defans göbeğimizi ya da kaleci performansımızı test edebileceğimiz bir 90 dakika değildi. Eylül ayı futbolcuların ikinci vitese kendilerini attıkları ay. Ekim'deki Arnavutluk ve Fransa maçlarında hepsinin ayakları yere daha sağlam basacak. İki maçta 6 puan ve deplasmanda 4 golle net galibiyet içerdeki Arnavutluk ve İzlanda maçları için sağlam referans. Fransa deplasmanı ise Euro 2020'de neler yapabileceğimizin bir provası olacak. İlk yarıda çok çabalayan ve ikinci yar-ı da mükemmel bir frikik atan Deniz'e ve oyuna sonradan girip klasını golde konuşturan Yusuf Yazıcı'ya ayrı bir tebrik... Kalan 4 maçta 9 puan cepte, fazlası neden olmasın...

Gol bienali - Ali Ece / Fanatik

‘Form geçici, klas kalıcıdır’ sözünü ilk kez Alex Ferguson’dan duymuştum, Şenol Güneş de Ferguson ile hem fikir: Everton’daki maç eksiği nedeniyle Andorra maçında olduğu gibi Moldova’da da Cenk formu düşük başladı. Ancak buna rağmen Güneş’in Cenk ısrarı ve sabrının sebebini 38’de attığı süper golde daha iyi anladık. Bu arada o golde Dorukhan’ın asisti de çok kaliteliydi, büyük ihtimalle Nebil Evren bile o pası çok beğenmiştir! Moldova’ya karşı ilk gol kilitti, kapı açılınca gol bienali başladı: Deniz Türüç’ün çok akıllıca yere çarptırarak attığı harika frikik golünde Nebil’in kulakları bu kez iyi anlamda çınladı. 

Yusuf Yazıcı ise gol bienalimize bir başka başyapıtla katılarak gecemizi mükemmelleştirdi.Gecenin sorusu Cengiz Ünder ve Burak Yılmaz gibi forvet hattımızın en önemli iki gol silahı yokken deplasmanda 4 atmak çok iyi değil mi? Maçın starı Hangi oyuncumuzu seçsem, diğerine ayıp olur. Cenk’in golleri çok değerli ama asıl en değerli olan bireysel yeteneklerin toplamından daha yetenekli bir takım olmamız.Maçın olayıMilli Takımımız’ın maçın yüzde 90’ını muazzam bir oyun disiplini ile oynaması, bu sayede de hiç yorulmaması.Kısa mesajBu kadar kısa sürede Türkiye Milli Takımımız’ın bu konuma yükselmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. İnşallah artık her turnuva yılı 2002 ve 2008 gibi olacak!

Tosun Paşa’nın dönüşü! - Cemal Ersen / Milliyet

Milli takım, Avrupa Şampiyonası grup maçlarında kötü sürprizlerin bedelinin ağır olacağı bir sürece girdi. Üç gün önce Andorra karşısında kabus görmekten son dakikalarda Ozan kurtarmıştı bizi.Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Ay-yıldızlı ekibimizin Moldova’da yapması gereken, golü erken bulup rahatlamak ve kendi oyununu rakibine kabul ettirmek olmalıydı. Lakin kapanan ve sahasında millilerimizi bekleyen Moldova’nın kalabalık savunmasını aşmak zordu. İlk 20 dakika işler tam da rakibin istediği gibi gitti. Kaleyi bulan tek şutumuz yoktu. O dakikadan sonra peşi sıra tam üç pozisyon bulduk. Kanatları etkili kullandığımız bu bölümde iki kez Cenk ve İrfan Can yokladı kaleyi. Koşelev kritik müdahaleler yaptı. Ve döndük aynı sıkıcı taktiğe.

Premier ligde kulübede oturarak gerçek kimliğinden uzaklaşmaya başlayan ve bu performansı milli takıma da yansıyan Cenk Tosun’un geri dönüşü ise şık oldu. Bir taç atışında hızlı davrandık. Dorukhan, ilk kez önde yakaladığımız Moldova savunmanın arkasında topu Cenk ile buluşturdu. Golcümüz, eski günlerini anımsatan ve gözümüzün pasını silen iki mükemmel dokunuş sonrası ay-yıldızlı ekibe nefes aldırdı.Bu tarz maçlarda tek farklı skorlar risktir. Topa daha çok sahip olmak veya pas üstünlüğünü elinde bulundurmak yetmez. Ve rakip en ufak hatayı affetmez. Dolayısıyla sıkıntı yaşamamak için ikinciyi bulmamız gerekiyordu. Gerekiyordu da, bunu normal yollardan yapmamız kolay görünmüyordu. O halde? Deniz Türüç gibi bir kahraman çıkmalıydı sahneye. Antrenmanlarda defalarca çalışıldığı belli bir serbest vuruş organizasyonunda hücumcular savunmayı ve kaleci Koşelev’i uyuturken, Deniz pek de uygun olmayan açıda 25 metreden jeneriklik bir vuruşla herkesi avladı. Maçın selameti ve önümüze umutla bakabilmemiz için gerçekten ihtiyacımız vardı bu gole.Tabii ki gruptaki en önemli rakiplerimiz Fransa ve İzlanda’nın alacağı sonuçlar da önemliydi.

Ama önce işimizi iyi yapmamız şarttı. Yani ne olursa olsun bu deplasmandan üç puanla dönmeliydik.İkinci golden sonra daha rahat ve güvenli bir milli takım izledik. Kontrollü oynadık. Fırsat kolladık. Sabrettik ve bitirici darbe için uygun anı bekledik. Hakkını verelim, Zeki sağdan adrese teslim kesti topu, Hakan Çalhanoğlu nefis vurdu ama direği aşamadı, Cenk yine çok doğru yerde pusuya yatmıştı, bir kafa darbesi yetti. Skor tabelasını yazmak ise Yusuf Yazıcı’ya kaldı. Milli takımdaki ilk golü hem mükemmeldi, hem ona çok yakıştı.Şenol Güneş’in tercihlerini eleştirenlerin aksine dün gece milli takımı her futbolcusu ile çok beğendim, keyif aldım. Helal olsun, görev alan kim varsa hakkını verdi. Dedik ya kulağımız rakiplerin alacağı sonuçlarda diye. O müjdeli haber Tiran’dan geldi. Arnavutluk’un İzlanda’yı yenmesi Moldova galibiyetimizi fazlasıyla değerli kıldı.

Galiba gidiyoruz - Ahmet Çakar / Sabah

Başlık sevindirici. Aslında bu başlığı dün geceki galibiyetimiz nedeniyle değil aynı dakikalarda Tiran'da oynanan Arnavutluk-İzlanda maçının sonucuna göre attık. Çünkü bizim galip gelmemiz düşünülebilirdi ama Arnavutluk'un İzlanda'yı yenebileceğine ihtimal vermiyordum. Artık siz bu satırları okurken Avrupa Futbol Şampiyonası'na gitmemesi mucizelere kalmış bir milli takımımız var.Dün gece iyi mi oynadık?Bence evet. En azından oynamamız gerektiği gibi oynadık ve kazandık. Güzel taraflar şu; takım çok genç, birçoğu sokağa çıksa millet tarafından tanınmaz ama ruhu hissettiğimizde çok memnuniyet verici bir milli takımımız var. Cenk Tosun çok iyi döndü. Deniz Türüç attığı gol ile 'Artık burada oynarım' dercesine ışık verdi. İlk 20 dakika biraz zorlansak da bu dakikadan itibaren bütün inisiyatifi ele aldık. Cenk'in attığı gol kolay gibi görünse de çok ama çok zor bir goldü. Defanstan çıkan uzun bir top, Cenk'in savunmanın arkasına gitmesi... 

Birçok oyuncu o anda vururdu ama Cenk klasına yakışanı yaptı ve müthiş tekniği ile kalecinin üzerinden aşırtarak topu yere vurmadan milli takımı öne geçirdi. Rakip kim olursa olsun 1-0 galibiyet risklidir ama ikinci yarının hemen başında Deniz'le skor perçinleşti. Serbest vuruşu çok iyi kullandı. Kapalı köşe dediğimiz yerden direk dibinden golü yaptı. Zaten bu golle de maç bitti.Sonuç olarak dün geceki galibiyet ama aslında Arnuvutların galibiyeti bizi hedefe çok yaklaştırdı. Kesinlikle bu grubun Fransa'dan sonra en iyi takımı biziz. Üstelik birçok papaz da kadroda yok. Ruh geri dönmüş, çok keyif veren bir milli takımımız var.

2020’ye dev adım - İlker Yağcıoğlu / Takvim

Andorra maçının ardından Milli Takımımız ile ilgili bir çok futbolseverin kafasında "acabalar" oluşmuştu. Zar zor kazandığımız maç açıkçası kimseyi tatmin etmemişti.Ama bu tarz turnuvalarda aslolan kazanmaktır. Milli Takımımız da bu iki maçlık periyotu 6 puanla geçerek üzerine düşüne başarıyla yapmıştır.Dün gece sahaya baktığımız zaman Andorra maçının aksine son derece sakin ve sabırlı oynayan bir takım gördük.37. dakikada gelen gole kadar Millilerimiz hiç panik yapmadı.

DENİZ FİŞİ ÇEKTİ

Sabırla ayağa oynayarak rakibin defansında boşluklar aradılar.Ve sonunda da golü buldular. Gol öncesi de iki üç tane net pozisyonumuz vardı.Deniz'in ikinci golünden sonra maç tamamen bitti ve bunun neticesinde de farklı kazanarak 3 puana uzandık.İrfan Can'ın yavaş yavaş milli takımda liderliğe soyunduğunu gördük. Arnavutluk'un İzlanda'yı mağlup etmesi de en az bizim galibiyetimiz kadar değerliydi. Açıkçası bu saatten sonra 2020 için rezarvasyonları yapmaya başlayabiliriz.

MAÇIN EN İYİSİ: CENK90 dakikayı iki güzel golle bitirdi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: EFROSMaçın temposuna ayak uyduramadı.

Senin için hazırladığımız haberler