Spor yazarları Beşiktaş - Karagümrük maçını değerlendirdi

22.08.2022 - 10:09 | Son Güncellenme: 22.08.2022 - 13:16

Beşiktaş, Süper Lig'in 3. haftasında evinde yeni transferleri Weghorst ve Muleka'nın siyah beyazlı formayla ilk gollerini attığı maçta Ümraniyespor'u 4-1 mağlup etti.

Spor yazarları Beşiktaş - Karagümrük maçını değerlendirdi

Spor yazarları, Beşiktaş'ın Vofane Park'ta Ümraniyespor karşısında 3 puanı 4 golle kazandığı karşılaşmayı değerlendi. İşte o değerlendirmelerden bazıları...

Güntekin Onay: İlk 60 dakika Terminatör gibiydi (Hürriyet)

Beşiktaş olağanüstü bir 35 dakika oynadı. Uzun zamandır ligde bir takımın bir diğerine bu kadar açık üstünlük kurduğunu görmemiştik. Bu süreçte atılan 2 gol, sayılmayan bir ofsayt gol, direkten dönen 3 top ve çizgiden çıkarılan bir top var. Beşiktaşlı futbolcular fiziksel olarak ligdeki tüm takımlardan daha iyi durumda. Bu da yoğunluğu ve şiddeti yüksek pres yapmalarını sağlıyor.

Gedson her alanda çok farklı

Siyah beyazlılar ilk 1 saatlik bölümde Karagümrük’ü yaptığı presle adeta paralize etti. Masuaku ve N’Koudou ile sol kanadı çok etkili kullanan Beşiktaş, merkezde de Salih’in maestroluğunda izleyenlere keyif veren kesitler ortaya koydu. Gedson Fernandes hücumda belki çok görünmüyor ama savunma ile orta alan arasındaki bağlantıyı sağlayan oyuncu. Ayrıca top rakibin ayağındayken de kazandığı toplarla son derece faydalı işler yapıyor.

 

Yüksek tempo sonrasında 70’inci dakikadan sonra açık bir şekilde yorgunluk belirtileri gösteren Beşiktaş’ta teknik direktör Valerien İsmael, bu kez de hiç oyuncu değiştirmeyerek şaşırttı. Karagümrük son bölümde oyunu ele alırken 2’nci gole yaklaştığı pozisyonları da buldu. Maç 3-2’ye gelmiş olsa siyah-beyazlıların bu kadar üstün oynadığı bir maçın son dakikaları yine kâbus gibi geçecekti. Gedson’un hazırladığı pozisyon sonrasında gelen Rosier golüyle skoru 4-1’e getiren Kartal, çok daha önce çekmesi gereken fişi 90’ıncı dakikada çekti.

Pirlo'nun hocalığı tartışılır

Pirlo futbolcuyken gerçek bir efsaneydi ancak teknik adamlığı için ne yazık ki pozitif şeyler söylemek mümkün değil. Karagümrük ne savunma yapabildi, ne pas oyunu oynadı, ne de kontratağa çıktı. Beşiktaş, Josef’in katılmasıyla orta alanda güçlenecek. Ama siyah beyazlıların skoru bulduktan sonra daha fazla pas yaparak oyunu soğutması ve top kendi kalesinden uzak tutmayı da öğrenmesi şart.

İlgini Çekebilir
Weghorst ve Muleka atıyor, Dolmabahçe diskoya dönüyor
Habere Git

Attila Gökçe: Sen neymişsin Nkoudou! (Milliyet)

Mutlu, huzurlu, gururlu.. Enerjik, dinamik, sempatik… Beşiktaş’ın Vodafone Park’ta taraftarıyla buluşmasının alkışlarla kutlandığı gecenin özeti.


Anlaşıldı, hakeme karşı aşırı öfkeli ve takıntılı tavırları geride bırakmışlar. Alanya’daki hatalarıyla yüzleşmişler. O hataların yerine yepyeni bir anlayışla pırıl pırıl parlayan, göz okşayan akıllı bir oyuna dönmüşler. Evet goller güzel, hem de çok güzel. Ama dikkatinizi çekerim: Oyuna bakın. Her dakikasını tekrar tekrar izleyin. Beşiktaşlı futbolcuların ve Valerien Ismael’in bir hafta içinde kendilerini nasıl yenilediklerini görün.

"Kartal tam da adına layık inanılmaz kanat becerileriyle şov yaptı"

Evet, birbirinden güzel hareketlerle, arayışlarla (ve elbette gollerle) dolu bir oyun izledik. Beşiktaş, kötü bir başlangıç yapsa, bir kaza golü yese, oyun oynamak yerine kavga etse, çatışsa gerilse kendi taraftarlarının da güvenini kaybedebilir, Alanya’dan sonra daha da büyük bir kayba uğrayabilirdi.


Hayır, öyle kötü bir tablo oluşmadı. Aksine sakat Ghezzal’ın yokluğuna rağmen Kartal tam da adına layık inanılmaz kanat becerileriyle adeta şov yaptı. Bu gösterinin baş aktörü de Nkoudou idi… Özellikle ilk yarıda topla her buluşmasında dikine delici driplinglerle, ön direğe arka direğe gönderdiği toplarla takımını adeta uçurdu. 

Sağ kanatta Rosier’in ortaladığı topa uçarcasına yere paralel bir hamle ile kafayı yapıştıran Weghorst da ilk golüyle açtı perdeyi. Nkoudou maça damgasını vuran güzelliği ikinci golde taçlandırdı.. Solbek alanından taa sağ kanattaki Rosier’e uzuuun bir top gönderdi. Oyunun akışı değişti. Rosier hızla yöneldi rakip kaleye, Salih’i gördü, o da aynı biçimde harika bir pasla soldaki arkadaşına verdi pasını… Kimdi o arkadaşı? Atağı başlatan Nkoudou! Bravo nasıl uçup da geldin oraya çakıverdin golünü. Aferin sana!

 

İlk yarıda sağ önde sanki arkadaşlarına ayak uyduramıyormuş gibi görünen Muleka da 50’de 3-0’a getirdi tabelayı. Masuaku’nun kornerine ön direkte kafayı vuruverdi.

"Sağ kanadın efendisiydi"

Beşiktaş’ın gösterisi, hem savunmada (en başta Necip), hem orta alanda (Salih ve Gedson Fernandes) hem de forvette (Nkoudou ve Uçan Hollandalı Weghorst) doğru, akıllı ve çabuk hamlelerle önemli istatistikler oluşturdu. Ancak 53’te Diagne’nin attığı golden sonra Karagümrük’ün topa sahip olma ve hücumda baskı yaratma sırası geldi. Necip ve arkadaşları tehlikeli dakikaları birlikte savuşturdular.


Ve Rosier… O da sağ kanadın efendisiydi dün. Gedson Fernandes’in asistinde maçı bitiren golün de sahibi oldu.


Muleka o kanatta biraz daha hareketli içeri kat ederek Weghorst’a daha yakın oynasaydı oyun daha güzel, skor daha da zengin olabilirdi.

"Hatalarından ders çıkarmış"

Günün en önemli gerçeği, bence, Valerien Ismael’in Alanya’daki hatalarından ders çıkarmış olmasıydı. Kendisiyle ilgili kuşkuları da bir ölçüde azalttı.. Weghorst’un iki kez ofsayta yakalanması, yine Weghorst, Muleka ve Salih’in direkten dönen topları da gösteriye dahildi dün.  

İlk 60 dakikada Beşiktaş hem tempolu, hem baskılı, hem de üretken bir takım kimliği sergiledi. Ancak bu oyun enerji tüketimini de hızlandırıyor.  Karagümrük’ün kurduğu baskı biraz da bu yorgunluğun karşılığı oldu. Laf aramızda Pirlo’nun nasıl bir oyun planladığını da merak ettim, fazla bir şey göremedim.

Mehmet Demirkol: Ismail'in hayalini kurduğu oyun... (Fanatik)

Sahanın her alanında kesin bir üstünlük. Özellikle iki kanatta 4 hızlı oyuncuyla Caner ve Salih’in yalnızlığı ve ağırlığından çok iyi yararlanan bir Beşiktaş. Maçın başından itibaren yıpratıcı bir baskı kurdular. Akın yönünü olağanüstü iyi değiştirdiler. 2. golde bütün sahayı kat eden direkt hızlı çıkış herhalde Ismael’in hayalini kurduğu tehditkar baskın oyunun ideal bir gösterisi oldu. Bu tip bir baskı ve tempo oyununa Karagümrük kadrosunun da oyun anlayışının da cevap vermesine olanak yoktu. Kadrodaki en sert oyuncu rakip santrfor kadar baskı yapamıyorsa olmaz. Beşiktaş ilk yarıda yüzde 87 pas isabetine çıktı ki, bunda Salih ve Gedson’un rolü büyük. Ve direkt oynamaya çalışan bir takım için bu harika. Ghezzal’ın yokluğunda yapılması gereken de buydu. Bazı oyuncular var ki onların yerini dolduracak birilerini aramak yerine oyunu değiştirmeniz gerekiyor. İsmael de sanırım bunu yaptı.

Pirlo köklü değişiklikler yapmalı

Salih Uçan’ın Pirlo tarafından bu kadar rahat bırakılması da işe çok yaradı. Pirlo çok düşük tempoda kalan takımında köklü değişiklikler yapmak zorunda. Bu ligi bu fizik ve tempoyla istediği yerde tamamlaması, hatta tamamlaması zor. Ancak 3-1’den sonra işler biraz değişti. Beşiktaş son dakikada 4-1’i bulsa da, son 30 dakikada zorlandı. İsmael değişiklik yapmadı. Takım yoruldu. Oyunu yavaşlatacak bir pas oyunu planı da yok. Jimmy Durmaz, Salih’e yakın oynayınca pas bağlantılarını da belli oranda kopardı. İlk 60 dakika mükemmel. Ama Beşiktaş oyunu ve skoru tutmayı öğrenmeli.

Ömer Üründül: Muhteşem ilk yarı (Sabah)

Beşiktaş dün gece çok etkileyici bir ilk yarı sergiledi. Yardımlaşmalı takım presi, yüksek tempo, dikine ataklar... Ve de pozisyon zenginliği... Direğe takılanlar, kaçanlar ve iki gol... Hücum girişimlerinin odak noktası müthiş sprintleri ve adam eksiltmeleri ile N'Koudou idi... İkinci devreye Beşiktaş yine aynı hırs ve baskı ile başladı. Üçüncü golü buldu. Ancak 70'ten sonra durgunluk dönemine girdi. Bilhassa öndeki forvetler çok yoruldu. Ama Valerien İsmael'den bir hamle gelmedi. Sonuçta Beşiktaş son bölümde kalesinde tehlikeler atlattı ama yine de farkı 3'e çıkarmayı başardı.

"Bitime1 dakika kala Cenk Tosun'u oyuna almak onurunu zedeler"

Dün birçok olumlu görüntü vardı. Öncelikle üç orta saha da bitmeyen bir tempo ile 90 dakika koştular. Salih mükemmele yakın bir performans sergiledi. Muleka dün gece kornerden çok güzel bir kafa golü attı. Ama geçen Beşiktaş yazımda da belirttiğim gibi Muleka'nın özellikleri Beşiktaş'ın oyun yapısına uygun olmadığından Kasımpaşa'daki ortamı bulamıyor. Gelelim Valerien İsmael'in bana göre çok önemli bir yanlışına: 'Futbolcunun psikolojisini iyi ölçmek lazım. Takım işi bitirmişken, bitime1 dakika kala Cenk Tosun'u oyuna almak onun onurunu zedeler.'


Karagümrük geçen sezonun çok uzağında. Beşiktaş'ın temposunun düştüğü ana kadar hiçbir şey yapamadılar. Sonra göründüler ama yetersiz kaldı. İki maçta 8 gol yediler. Dün gece kalesinde gördükleri toplam gol sayısı 11'e çıkabilirdi. Yine erken başlayan hakem baskısında Arda Kardeşler çok başarılı bir yönetim gösterdi.

Uğur Meleke: Weghorst gülünce Dolmabahçe’de çiçekler açtı (Hürriyet)

Hollandalı futbolcu ve arkadaşları sezonun en iyi futbolunu oynadı.

Dün 22:30 sularında Dolmabahçe’de ilk yarının bitiş düdüğü çaldı. Sporcuların hepsi tünele doğru yönelmişti ki, kamera onlardan birine, Weghorst’a yakın çekim yapmaya başladı. Hollandalı santrfor bir yandan tünele yürüyor, bir yandan da futbolcuları çılgınca alkışlayan tribünleri seyrediyordu. Yüzündeki gülümsemeyi tarif etmek zor. İlk yarıda gösterdiği iyi performansın sonucu bir gülümsemeydi o belki. Ama ben daha çok hayranlık dolu bir gülümsemeye benzettim. Weghorst hayranlığını gizleyemiyordu Beşiktaş tribünlerini seyrederken...

Mario Gomez ruhu

Weghorst tribünlere hayran, tribünler de ona hayrandı dün aslında! Mario Gomez ruhunu formasının içine saklamış çalışkan Weghorst ve arkadaşları dün sezonun en iyi futbolunu Karagümrük’e karşı oynadılar. Çok iştahlı, çok coşkululardı. Birinci dakikadan son ana kadar denediler, risk aldılar, gol aradılar ve tüm Dolmabahçe ahalisini gülümseterek gönderdiler evlerine. Ancak müsabakanın bu kadar tek taraflı olmasında Karagümrük’ün cesur deplasman oyununun da rolü olduğunu unutmamak gerek.

Karagümrük'te 11 Pirlo vardı

Karagümrüklüler dün adeta 11 Pirlo’ymuşçasına ele aldılar maçı! Özellikle ilk devrede sadece top ayaklarındayken oyundalardı, top rakipteyken temaslı oyundan uzak kaldılar. 75 dakika formalarını kirletmeden oynadılar adeta! Devre sonunda istatistiklere baktım, Beşiktaş 10, Karagümrük 3 faul yapmıştı. Sahadaki oyunu düşününce çok da şaşırtmayan bir istatistikti bu aslında.

N’Koudou süper oynadı

Dün süper bir N’Koudou izledik, Biraschi’yi 10 dakikada futboldan soğuttu, sonra da Salih Dursun’u çok zorladı Fransız oyuncu. Masuaku ve Rosier kanatlarını koridora çevirdiler. Berkay, Kartal, Salih, Gedson’un hepsi çok çalıştılar. Ancak Beşiktaş’ın dünkü maçın büyüsüne tamamen kapılmaması için ufak bir not düşmek gerekir buraya:

Süper Lig’deki 19 takımın en az 10’u Karagümrük gibi oynamıyor. Oyunu geriden kurmayı deneyip ısrarla topu rakibine hediye etmiyor! Süper Lig, daha fazla mücadelenin olduğu bir turnuva. Pirlo da Süper Lig’de kalıcı olmak için daha fazla savaşan bir takım yaratmalı elbette.

Bilal Meşe: Çok özel bir futbolcu (Milliyet)

Futbol biraz da şovdur. Bu unsur olmayınca, oyunun pek tadı-tuzu da olmuyor. İzlerken keyif alacaksınız, güzel hareketleri alkışlayacaksınız.


Bunun içindir ki, Beşiktaş’ın ele-avuca sığmayan oyuncularından N’Koudou maça daha bir renk katıyor. Oynadığı her maçta onu radarıma alıyorum. Topu ayağına aldığı anda, rakip eksiltiyor, üretiyor, asist yapıyor, ekstra goller de atıyor. Kartal’ın attığı ikinci golü gördünüz mü? Baş mimarı N’Koudou’dur.

"Siz siz olun, bu adamın peşine takılmayın"

Düşünün savunmanın solunda, oyun sıkıştığı anda neredeyse 60 metreye yakın öyle bir pas attı ki, Rosier oyunu adeta terse yatırdı. O da topu Salih’e aktardı. Buraya kadar normal. Peki, o N’Koudou ne zaman ileri çıktı? Nasıl ciğerdir arkadaş... Gitti, ceza alanına girdi, Salih’in asistini şık bir golle taçlandırdı. Hadi siz siz olun, bu adamın peşine takılmayın. Çok özel bir oyuncudur benim penceremden.

"Üzerine koyarsa onun da tadına doyum olmaz"

Beşiktaş, maça coşkulu ve de iştahlı başladı. Öyle bir baskı kurdu ki, rakip nefes almakta zorlandı! Kuşkusuz bu baskı, pozisyon üretimine de olumlu yansımalar yaptı. Weghorst, Süper Lig’de ilk golünü attı, şovunu da yaptı.


İlk yarının özetini yaparsak; Kartal’ın iki golü dışında, üç topu da direkten döndü. Yani üç direğe, iki filelere! N’Koudou’nun yanı sıra orta sahada Salih Uçan etkili bir futbol ortaya koydu. Biraz daha üzerine koyarsa ki, çok yetenekli, onun da tadına doyum olmaz.
Bu yarıda maçın tek tartışmalı pozisyonu, Caner Erkin topu eliyle mi, yoksa omuzuyla mı çıkardı? Valla, biz çözemedik. VAR diyaloğundan ‘devam’ çıktı! Yayıncı kuruluşun çektiği görüntülerle o pozisyona ahkam kesmek çok zor...

"Bu oyunda hiç bir şeyin garantisi yoktur"

Dünkü Kartal’ın o baskısına can dayanmaz. Ne var ki, ikinci yarıda Kartal fark nedeniyle vites küçültür gibi oldu. Ama 50’de Masuaku’nun korner atışına iyi yükselen Muleka farkı üçe taşırken, takımını da rahatlattı.


Ne var ki, fark ne olursa olsun, bu oyunda hiç bir şeyin garantisi yoktur, Alanya maçı gibi(!)... Nitekim 53’te Diagne karambolden attığı golle farkı ikiye indirdi. Bu gol konuk takımı ayağa kaldırdı, ofansa çok adamla çıktı, bu faktör Kartal’a sıkıntılı dakikalar yaşatmasına neden oldu.
Belli ki Beşiktaş, Alanyaspor psikolojisini hala üzerinden atamadı. Bu yüzden savunmaya kapanmak zorunda kaldı. Neyse ki ikinci yarıda oyuna giren Kartal Kayra, 89’da sağdan kesti, Rosier kalabalık savunmanın arasından golünü atarken, olası bir puan kaybına da set çekti.

Senin için hazırladığımız haberler