Sürmen'den kongre öncesi çarpıcı sözler

11.11.2015 - 15:03 | Son Güncellenme: 11.11.2015 - 15:03

Trabzonspor Kulübü Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen, gelecek ay yapılacak olağan genel kurula ilişkin, "Sadece kongre kazanmaya yönelik çalışmalar belki makam kazandırır ama Trabzonspor'da hedeflenen sonucu ve huzuru getirmez" dedi.

Trabzonspor Kulübü Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen, gelecek ay yapılacak olağan genel kurula ilişkin, "Sadece kongre kazanmaya yönelik çalışmalar belki makam kazandırır ama Trabzonspor'da hedeflenen sonucu ve huzuru getirmez. Adayların yarışında, mevcut yöneticiler de dahil hiçbir kimse, tarafımızdan yapılan birlik ve beraberlik çağrısının dışında tutulamaz" dedi.

Sürmen, kurul üyeleriyle bir otelde düzenlediği basın toplantısında, mevcut yönetim kurulu ve diğer kurullar ile eski başkanlar, asbaşkanlar ve divan başkanlık kurullarının başkanlarıyla, kongre süreciyle ilgili bir araya geldiklerini ancak katılımın arzu ettikleri düzeyde gerçekleşmediğini belirtti. 

Çalışmasıyla ilgili medyada farklı yorumlar yapıldığını ifade eden Sürmen, tüzükten aldığı bu yetkiye, beyanı dışında mana yüklemenin, kongre sürecine katkı sağlamayacağı gibi gerçeği de yansıtmadığını kaydetti.

Sürmen, kulübün uzun zamandır yaşadığı sportif, idari ve ekonomik sorunların, son zamanlarda bazı saha içi ve saha dışı olaylarla geldiği boyuttan kaygı duymamanın, Trabzonspor sevdasıyla bağdaşmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Tüm bu zorluklara rağmen yapılacak kongrede başkanlığa ve yöneticiliğe aday olan arkadaşlarımızın istek ve cesaretini takdirle karşılıyoruz ama tüm camia tarafından dile getirilen ve ortak aklın ürünü olan, 'azami düzeyde birlik ve beraberlik olmadan bu sorunların aşılmasının imkansız denecek kadar zor olduğu' düşüncesinin, bütün aday arkadaşlarca mutlaka değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Adaylarımızdan beklentimiz, camianın bu duyarlılığına ve tavsiyesine kulak vererek çalışmalarını sürdürmeleridir. Sadece kongre kazanmaya yönelik çalışmalar, belki makam kazandırır ama Trabzonspor'da hedeflenen sonucu ve huzuru getirmez. Adayların yarışında, mevcut yöneticiler de dahil hiçbir kimse, tarafımızdan yapılan birlik ve beraberlik çağrısının dışında tutulamaz."

Divan başkanlık odasında 13 Kasım'da, başta yönetim kurulu olmak üzere mevcut diğer kurullar ile tüm eski başkanlar, asbaşkanlar ve divan başkanlık kurulu başkanlarının katılımıyla toplantı düzenleyeceklerini bildiren Sürmen, toplantıya katılım ve katkı sağlamayı tarihi bir sorumluluk olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Sürmen, günün kapalı kapılar ardında değil, yüz yüze ve sonuç üretmeye dönük konuşma günü olduğuna dikkati çekerek, genel kurulun hayırlı geçmesini diledi.

- Genel kurulun yapılacağı salon
A
li Sürmen, 19 Mayıs Spor Salonu yerine, genel kurulun kapasitesi daha büyük Hayri Gür Spor Salonu'nda yapılması gerektiğini savundu.   

Salonun açıklanmasının ardından duyarlılık göstererek yönetim kuruluyla görüştüklerini, resmi yazıyla salonun yeterli olmayacağını bildirdiklerini anlatan Sürmen, şu değerlendirmeyi yaptı:  

"9 bin 973 üyenin katılacağı kongre salonunun oturma düzeni bin kişidir. Tıka basa doldurduğunuzda ayakta, şurada, burada varsayalım 2 bin kişi alır. Bu şehrin yağmuru, çamuru var. Yönetim kurulunun, üyelerine eziyet etme hakkı yoktur. Kongrenin bin kişilik salonda yapılma imkanı olmadığından, en uygun yer de bize göre Hayri Gür Spor Salonu'dur. Orada etkinlikler zaten basketbol maçı türündedir. Yetkililerle görüşülür, basketbol maçı 19 Mayıs Spor Salonu'nda oynanır, o salonu da kongreye tahsis edebiliriz."

Küçük salonun güvenlik açısından da sakıncası olabileceğini vurgulayan Ali Sürmen, "Kongre salonlarının iç güvenliği, özel güvenlik şirketleri tarafından sağlanıyor. Dışı emniyete veya jandarmaya aittir. 2 bin kişiyi salona alsanız, en az 3 bin kişi salonun dışında olacak. Arzu edilmez ama herhangi bir sıkıntılı ortam olması halinde orada yaşanacak arbedeyi hangi emniyet güçleri giderebilir? İdari yetkililerin de yaşanmış bazı olaylardan sonra ikinci bir olaya meydan vermemeleri gerekir. Bunun onlar için de çok hayırlı sonuçlar doğurmayacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 

- "Açıklanan kongrenin yapılma mecburiyeti vardır"
Sürmen, Yargıtay kararının ardından bordo-mavili kulüpte olağanüstü genel kurul yapılması gerektiği şeklindeki görüşlere ilişkin de şöyle konuştu:

"20 Kasım-20 Aralık tarihlerinde tüzük gereği yapmamız gereken olağan genel kurul var. Yönetim kurulu da bu kongrenin kararını aldı. Bunda yasa dışı bir şey yok, yönetim bu kararı alabilir. Olağanüstü kongre talebi de olabilir ama tüzükteki seçimlere dair maddeler incelenirse, kongre gündemini tayin etme yetkisi yönetim kurulundadır. Bunun istisnası 45. maddenin e bendinde düzenlenmiştir, denetleme kurulunun, yönetim kurulundan olağanüstü kongre talep etmesidir. Bu yerine gelmezse de yargı yoluna başvurabilir. İşte tam ayrım bu noktadır. Olağanüstü kongre varsa 7 bin 721 yani 2014'ün üyesi oy kullanacak. Eğer değilse 9 bin 973 üye oy kullanacak. Burada bu çizgi vardır. Şu anda açıklanan kongrenin yapılma mecburiyeti vardır çünkü biz derneğiz. Tüzükte, planlanan bir kongrenin iptali söz konusu olmaz ancak o kongre mali kongreye, olağanüstü kongrenin seçimli kongreye dönüştürülmesi söz konusu olabilir. Bu da yönetimin olmadığı takdirde yargının kararıdır."

Ali Sürmen, "Yapılacak olağan kongrenin mahkeme riski var mı?" şeklindeki soruya, "Trabzonspor'un bu sürecinde maalesef hukukun menfi katkısı var. Bir hukukçu olarak bunu açıklamadan zül duyuyorum. Kamu yararına bir derneğin yargı sürecinin 2,5 yıl sürmemesi lazımdı. Daha acil tedbirler alınıp karar verilmeliydi. Bundan sonra yapılacak olağan kongrenin yargıya taşınması Trabzonspor'a katkı sağlamaz. Trabzonspor artık mahkeme kapılarından uzaklaştırılmalıdır. Asıl çözüm bekleyen sorunlar varken, mahkeme kapılarında çıkacak kararı beklemek bize zaman kaybettiriyor. Bunu düşünen arkadaşlara tavsiyem, kongreden sonra yargıya gitmektense kongreye odaklanmaktır. Sonra da üyelerin kararına saygı göstermektir" cevabını verdi. 

- "Denetleme kurulu rapor düzenleseydi farklı bir boyun başlayacaktı"
Yargıtay'ın karar düzeltme talebini reddinin ardından, mevcut yönetim kurulunun yetkili olup olmadığıyla ilgili de Sürmen, "Yönetimin görev süresi şimdi değil, bana göre, Yargıtay'ın yerel mahkeme kararını onayladığı tarihte bitmiştir ama denetleme kurulu bu konuda bir rapor tutmadı. Denetleme kurulu, yönetim kurulunun görevinin bittiğine dair tüzüğün 45 ve 52. maddesi gereğince rapor düzenleseydi, farklı bir boyut başlayacaktı" dedi. 

Bu konudaki soruyu cevaplayan Ali Sürmen, sözlerini şöyle tamamladı:

"Denetleme kurulu, böyle bir raporu tutmayacağı yönünde resmi değil, harici görüş bildirince, yönetim kurulu haklı olarak kongre kararı almıyorsa, kayyum da atanmıyorsa, derneği santraldeki birine bırakmayacaklar herhalde. Yetkisiz biri, orada oturup da derneği yönetebilir mi? Bu ihtiyari bir görevdir, ya yönetim kongre kararı alırdı ya kayyum atanmasını kendisi isterdi veya dışarıdan bir üyenin talebiyle kayyum atanırdı. Yeni yönetim geldiğinde, yönetimin ihtiyari görevi de biter. Mahkeme kayyum veya temsilci atamadıktan sonra, mevcut yönetim ihtiyari olarak bu görevi kongre sonuna kadar yapacaktır."

Senin için hazırladığımız haberler