Tescillendi! Halkın takımı Beşiktaş!

11.10.2017 - 13:16 | Son Güncellenme: 11.10.2017 - 13:16

Spor yazarı ve yorumcusu Cem Dizdar, Fanatik Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında Beşiktaş’ı kaleme aldı.

Dizdar’ın yazısı şu şekilde:

Stat yapımına harcanan para devletin, yani halkın! Gelinen noktada durum yıllarca tribünlerine gerilen pankartları doğrular nitelikte; Beşiktaş ‘Halkın Takımı’dır...

Bir maç yetti!.. Er geç ortaya çıkmak gibi ‘kötü huy’a sahip doğrular, yine gözlerimize doldu... Çoğumuzun bildiği ama unuttuğu bir şeyi daha hatırladık Ampute Milli Takım’ın Avrupa Şampiyonu olduğu maçta sonra. Cumhurbaşkanı Erdoğan maçın oynandığı stadın, yani gündelik geçici kullanımdaki adıyla -öyle ya belki yakında o isim de değişebilir- Vodafone Park’ın yapımında parayı kendilerinin verdiğini söyledi.

Türkiye’de ‘kendi parasıyla stat yapan tek takım’ olarak propaganda yapan Beşiktaş Yönetimi’nden bu konuda henüz ses yok. Çıkacağını da beklemiyoruz değil mi? En fazla diyecekler ki; “Resmi olarak açıkladığımız 1 milyar 766 milyon 209 bin 342 lira olan borcumuzun içinde devlete olan borcumuz da var. Ödeyeceğiz!” Yani geldiğimiz noktada durum şu; stadın üzerinde yükseldiği toprak devletin, yani halkın! Stat yapımına harcanan para devletin, yani halkın! Gelinen noktada durum yıllarca tribünlerine gerilen pankartları doğrular nitelikte; Beşiktaş ‘Halkın Takımı’dır...

Ne güzel!

Bir maç yetti! Bildiğimiz ama bilmiyor gibi yapmayı sevdiğimiz çoğu şey bir kez daha yağ misali yüzeye çıktı... Ampute Milli Takımı için İnönü’yü dolduran on binler örneğin!.. Takım formalarıyla yan yana oradaydılar. Ne güzel!.. Sanki ülkenin A Milli Futbol Takımı’na İstanbul’u dar edenler orada değildi. Başka takımda oynuyor diye bazı futbolculara etmediğini bırakmayanlar ya da bırakmayacak olanlar o maça gelmemişti!.. Ne güzel!..

Bir maç yetti!.. Maçtan önce de sonra da ‘yürekten oynama bayağılığı’nın kol gezdiği günlerden geçtik.

Oyun gücüne vurgu yaptılar

Ampute Takımı ile A Milli Takım arasındaki kıyaslar havalarda uçuşurken yani “Yürekten oynadılar” diyenler, “Futbolu sistemli, doğru ve hünerli oynadılar” demeyi esirgediler sahadaki çocuklardan. Oysa kaptan Osman Çakmak, “İngiltere buraya kadar yenilmemişti çünkü bizimle oynamamıştı” derken kendi oyunlarının gücüne vurgu yapıyordu. Onlar futboldan söz etmeye çalışırken çoğunluk onların oyun bilgi, becerisine haksızlık ettiğini düşünmeksizin, “Yürek, yürek” diye ortalığı inletti.

Ampute Milli Takımı gölgelemeyelim!

Temel motivasyon milli     takıma duyulan öfke olduğundan sevinç ile hınç el eleydi. Neden hedefi tutturamıyordu milli takım? Hedefi tuttursa ne akıl dışı primler ne kazanılan akıl dışı milyon Eurolar’dan söz edilecekti. Öyle ya, Arda Turan Barcelona’ya giderken zikredilen paralar ülkedeki çoğu kişinin göğsünü kabartmamış mıydı?

Oysa çoğumuz futbolda ‘yürek’in parametrelerden sadece biri ve belki de en önemsizi olduğunu bilir. Futbol, hayattaki çoğu şey gibi esasen bilgi ve yeteneğin sentezidir. Diğer parametreler ise yardımcı eleman. Ampute Milli Takım’ın     başarısına emek verenlerin sevincini, öfke ya da hınçlarımızla gölgelemeyelim...

Senin için hazırladığımız haberler