Volkan Demirel'den çarpıcı açıklamalar: 'Bu sene en büyük avantaj...'

Volkan Demirel, NTV Spor'a çarpıcı açıklamalar yaptı.

Fenerbahçe'nin kaptanı Volkan, takımın son durumu ve kendisi ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Öne çıkan açıklamalar şu şekilde:

"Sezon başında kendi özgüvenimden kaynaklı hatalar yaptım. Hoca da kendi kararıyla dinlendirme kararı aldı. Bireysel hatalar yaptım. Şans geldiği takdirde de iyi oynamaya başladım. Halı sahada bile insanlar kaleye gitmek istemezler. Futbolda en zor olan kaleciliktir. Geçen hafta maç 4-2 bitiyor ama ben 2 gol yediğim için üzülüyorum. İlk başta santrfor olarak başladım, sonra ben el kaldırdım. Kartalspor, Ümit Milli Takım derken buraya kadar geldim."

"Her zaman çağrıldığım zaman giderim. Tatsız olaylar da yaşadım ama geride kaldı. Biz Türk bayrağı altında büyüyen insanlarız. Ne zaman görev verirlerse o zaman formayı giymeye hazırım."

"Sinirli değilim ama bulunduğum ortamı çok yaşayan bir insanım. Konsantrasyon da sinir ve adrenalin gerektiriyor. Normalde çok sinirli biri değilim. Baskı bana her zaman olumlu etki oluşturuyor. Rakip taraftarların üzerime oynaması benim hoşuma gider. Ben de rakip taraftarların istediği gibi yaparım ve takımı rahatlattığımı düşünürüm. Ben takımın ruh halinden ve durumundan, her şeyi anlayabiliyorum."

"Biz de ilk başta neyin ne olacağını bilmiyorduk. İlerleyen dönemlerde bunu öğreniyorsunuz. Biz de genç arkadaşlara elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Burada bana olan saygı ve sevginin çok büyük olduğunu düşünüyorum. Kimseyi kırmadan incitmeden anlatmaya çalışıyorum. Kızdığım da oluyor. Ama bu art niyetli değildir. Kaleci antrenmanları gününe göre değişiyor. Haftanın bir günü kaleciler kendi aramızda çalışıyoruz. Hocamız antrenmanın dozajını ayarlar. Kaleci ortamımız çok güzel. Kameni'nin dışında üç tane genç kalecimiz var. Erten, Oytun, Tarık. Hepsine çok güveniyorum. Hepsinin gelecekte Türkiye'nin en büyük kalecileri olacağını düşünüyorum. Çünkü yediğimiz içtiğimiz bir gider. Erten'le aynı odada kalıyoruz. Umarım, biz gittikten sonra bu üç arkadaş burayı evirip çevirirler. Beyin olarak mesleğimde alakalı kendimi çalıştırırım. Maçtan önce rakip analizi yaparken, kendimi hazırlarım. Maçı düşündüğümde, her zaman konsantrasyonum yüksek oluyor ve daha iyi oynuyorum."

"Kaleden pasla atağa çıkmaya yönelik çalışmalarımız var. Buffon her zaman çizgi kalecisidir. Benden 3 yaş büyük. Buffon bir efsanedir. Neuer'in ceza sahası dışında müdahaleleri çok iyi. Kendine has bir fiziği var ve iyi kullanıyor."

"Takım ve benim açımdan iyi başlangıç olmadı. Takımlarda 'takım olmak' için zamana ihtiyaç oluyor. Birbirimizi tanımıyorduk ve birbirimizden uzaktık. Osmanlıspor maçı sonrası 'Ne sıkıntımız var?' diye soyunması odasında futbolcular olarak toplantı yaptık. Ben de tecrübemden dolayı bildiklerimi aktarmaya çalıştım. Herkes aynı şeyi düşününce, yetenekli oyuncular da olunca; sonuçları almak zor olmuyor.  Son maçtan sonra, 'Fenerbahçe uzun yıllardır böyle top oynamıyor.' yorumları vardı. Bu sene en büyük avantaj Aykut Hoca'nın başımızda olması."

"Muslera'yı çok beğeniyorum. Eleştirilmesi çok yanlış. En zor durumunda en iyisini yapmıştır. Bu kadar konuşulmasını doğru bulmuyorum. Fabri de iyi. Beto da ligin en formda kalecisi. Onur da iyi kaleci ama Trabzon camiası zor bir camia. Onun da sırtına çok yük aldığını düşünüyorum. Volkan Babacan ve Mert ile de çalıştım. Türk kalecilerin dışarıya oranla daha iyi olduğunu düşünüyorum. Yabancı sayısı gerektiği kadar olmalı."

"Rüştü ağabeyden sonra ben geldim. Türkiye'deki kalecilik sistemi çok fazla oturmamış. Ben Fenerbahçe'ye geldiğimde kaleci antrenörüyle çalışmaya başladım. Altyapılara biraz daha önem verirsek çıkar. Rüştü ağabeyi çok beğeniyorum ama stili bana uymaz. Farklı bir fizik yapısına sahip. Ondan çok şey öğrendim. Benim stilim kendime özgü. Çocuklara 'Beni sakın örnek almayın.' diyorum. Herkesin kendine ait bir stili olması lazım. Birini örnek alırsanız, onun altında kalırsınız."

"Mehmet Topal ve Souza'nın takım için önemli olduğunu düşünüyorum. Daha az pozisyon veriyoruz. Daha güvenli oynuyoruz. En çok yandan orta yapan takımız. En fazla gol atan takımız. Amaç futbolda kazanmaksa, kazanmak için de en önemlisi gol yememek. Bunun için de bu adamlar görevini yapıyorsa bence doğru bir yoldayız. O yüzden de Mehmet ve Souza'nın oynaması kalede bana güven veriyor. Saha içinde istenmeyen kelimeler ağızdan çıkıyor. Arabada da çıkabiliyor. Bence bunlar fazla büyütülüyor. Biz çok fazla duygularla sahaya çıkıyoruz. Stres var, bakış açısı var. Ama trafikte de normal insan yaşar. Bunları fazla abartmamak gerekiyor. Örneğin geçen maçta serbest vuruşun yerinden kullanılmasını istediğim için sarı kart görmem kırıyor, beni kızdırıyor. Ben takımın kaptanıyım. Ondan sonra benim de hakeme karşı bir bakış açım oluyor."

"Bir takım şampiyon olacak ve herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Maç sonrası herkes sarılıp kendi evlerine gidiyor. İsterim ki taraftarlar da öyle yapsın Sezon başını erken açmak bence de bunalım. Futbolcunun çalışması kadar dinlenmesi de önemli. Hayat size bir fırsat çıkarıyor. Ben kötü başlayıp, sonra da tırmanmayı tercih ederim. Her geçen sene zorlaşan bir lig var. Her sene daha iyi futbolcular geliyor. Analiz ekipleri de kuruluyor.  Geçen sene bir penaltı atma şansı doğdu. Kupada attım. Ama kendime fazla güvenden kaçırdım."

"Kaleye yavaş gelen topları sevmiyorum. Yan toplardaki başarım çalışmayla alakalı. Bu sene yaptığım hatalardan takımdan tepki görmedim. Hata yapmaktan hiçbir zaman korkmuyorum. Hata yapmadan da bazı şeyleri elde edemezsiniz. Sezon başında her zaman bana forma şansı bırakıyorlar. Ben siyah tercih ediyorum. Ama hakem ağabeyler onu seçtiği için giymedim. Biraz daha renklendirdiler. Kaleci forması benim için önemlidir. Giyerken, rengin veya eldivenin ayakkabının uyum içinde olmasını düşünürüm. Siyah forma giymeyi severim. Şu anda 3 tane kaleci kazağı var mavi, yeşil, siyah. Başka takımlara göre değişiyor. Milli Takımda pembe kazak bile var. Pembeye erkek adamın alışması zor. Kalecide olmaz. Pembe giyen takımlar var. Palermo'ya yakışıyor. Kalecinin rengi ya siyah, ya mavi ya da sarıdır."

"Takım iyi bir yola girdi, bizi buradan kimse çıkaramaz. Bursaspor'a saygı duyuyoruz. Büyük bir camia. Şampiyonluk yaşamış bir camia. Önemli olan bizim ne yapacağımız. Fenerbahçe gibi oynarsak, ihtiyacımız olan skoru alıp geliriz."