Yusuf Namoğlu'ndan canlı yayında olay sözler: "Uilenberg önce kendi yanlışlarına baksın!"

Merkez Hakem Kurulu Eski Başkanı Yusuf Namoğlu, hakem sayısının çoğaltılması konusunda yapılan çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Hakem sayısının artmasının sıkıntıları çözmeyeceğini ifade eden Namoğlu, MHK Danışmanı Jaap Uilenberg’in, “Amacım Türkiye’deki VAR protokolünü UEFA çizgisine çekmek” şeklindeki ifadesine flaş bir yanıt verdi. Namoğlu, “Uilenberg, önce UEFA’daki yanlışlara bir baksın. Kendi çizgilerine baksın, ondan sonra Türkiye’deki yanlışları düzeltmeye kalksın” dedi.

Yusuf Namoğlu, tekrar Merkez Hakem Kurulu Başkanı olup olmak istemediği sorusuna da açıklık getirdi. Radyospor’da yayınlanan Gün Ortası programında Emrah Karalinç’in sorularını yanıtlayan Yusuf Namoğlu’nun çok çarpıcı açıklamaları şu şekilde;

Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi organizasyonlarda son turlara kalan takımlar kaliteli, oyuncuları da öyle. Avrupa’da futbolcular sahaya futbol oynamaya çıkıyor. Hakemle dalaşmak için çıkmıyorlar. Türkiye’de hakemlere olan itiraz ve tepki, Avrupa maçlarında bu nedenle olmuyor. Aslında bu, Avrupa’da da hakemlere bakışın farklılığını gösteriyor. İngiliz takımları mesela hakemlere daha fazla saygılı. Çünkü; hakemlere karşı yapılan hareketlere ağır müeyyideler veriliyor.

Cüneyt Çakır’ın Avrupa’daki maçlarını elbette takip ediyorum. Cüneyt Çakır, çok iyi  maç yönetiyor. Bu bir ekip işi tabi ki. Cüneyt ve arkadaşları gösterdiği başarılı performansla Türk hakemliğinin var olduğunu kanıtladı. Böyle düşünüyorum.

Hakemlerin sayı adedinin bizim dönemimizde azaltıldığı haberleri yanlış. Önce bunu söyleyeyim. Biz geldiğimizde Kuddusi Müftüoğlu üst klasman ve TFF 1. Lig şeklinde ayırmıştı. Biz geldikten sonra 22 olan bu adedi geçen sene 25’e çıkardık. VAR’daki uygulamaların olmasından ötürü sayıyı artırmıştık. Ancak; hakem adedini artırmak neyi çözer? Değiştirilen MHK yönetmeliğinde de öncekinde de bir alt kademelerde görev yapan hakemler bir üst kategoride görevlendirilebilir denir. Mesela; Zorbay Küçük’ü Süper Lig’de Trabzonspor maçına vermiştik. Elinizde kaliteli hakem varsa üstte kullanmakta bir engel yok. Bunun altını çizeyim.

Hakemlerin havuz haline getirilmesi ve kullanılması sorunu çözmez. Yarınlarda baskı olabilir. "Üst klasmana al bunu" denilebilir mesela. Bu olayı bir önlem olarak görüyorum. Önemli olan hakem kalitesini artırmak ve yetenekli hakemlerin üstlerde görev almasını sağlamaktır. İsterseniz hakem sayısını 100 yapın. Önemli olan hakem kalitesini yükseltmektir. 25 kişilik kadroda olan Ali Şansalan, Bahattin Şimşek gibi hakemlere örneğin görev verilmiyor. Kadroda olmak da önemli değil. Önemli olan görev verecek noktaya getirmedir. Bu hakem sayısını genişletme olayı bence birilerinin kendilerine göre bir rahatlama oluşturmasının altyapısı.

Bu yönetmeliğin değiştirilmesi konusu bana göre doğru değil. TFF seçimi var. Ondan sonra kurullar ne olacak belli değil. Bir sonraki insanları bağlayıcı yönetmeliğin oluşması doğru değil bence. Bence TFF seçimi beklenmeliydi. Yönetmeliğin değiştirilmesinde acele etmeye gerek yok. Profesyonel anlaşmalar yapıldı. Yüksek ücretlerle kendilerinin görev yapmalarını sağladılar ve madde olarak oraya konuldu.

Türkiye’de bir maçta bir hakem bitiriliyor. Kuddusi Müftüoğlu döneminde Deniz Ateş Bitnel vardı. Bu sene de Ümit Öztürk bir maçtan sonra Süper Lig maçları alamıyor. Ama onun gibi hata yapan hakem arkadaşlar görev aldı. Çifte standart var. Eşitlik ilkesinden vazgeçilmemeli. Eşitsizlikler var. 3 hafta kaldı. Bülent Yıldırım’ın kalan haftalarda görev alıp almaması bir takdirdir. Ama daha uzun süreli görev alıp almayacağı önemli.

Jaap Uilenberg, “Protokolün uygulanma şeklini yeniden UEFA çizgisine çekmek istiyorum. Bunun için buradayım” dedi. Uilenberg, kendi çizgisini kendisine çeksin. Çok methedilen Hollandalı hakem Makkelie Cüneyt’in VAR’ıydı. Gereksiz yere Çakır’ın çağrılmaması gereken yerde Cüneyt’i çağırdı. Bu tarz yanlışları yaptılar. Kararında ısrar etti. Uilenberg’e tavsiyem önce kendi ülkelerine, organizasyonlarına baksınlar. Önce UEFA’daki yanlışları düzeltsin. Ondan sonra Türkiye’deki yanlışlara baksın.

Tekrar MHK Başkanı olmak ister miyim? Yarın ne yiyeceğimizi biliyor muyuz? Bilemiyoruz. Ben yarın MHK Başkanı olacağım diye bir plan yapmadım. Ben koltuk sevdalısı değilim. Türk futboluna hizmet etmek istiyorum. Sizinle bu röportajı yaparak da hizmet etmiş oluyorum. Bazen görevde olmadan da hizmet edebilirsin. Böyle bakıyorum. Bazı arkadaşlar, görevde değilken o müesseseyi yerden yere vurmuştur. Elindeki medya imkanlarını hakem camiasını yıpratmak için kullanmıştır. Önce aynaya bakmaları lazım.