Beşiktaş'ta Ahmet Nur Çebi'den transfer açıklaması

Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, A Spor'da Erol Kaynar ile Panorama programında transferden yabancı kuralına kadar özel açıklamalarda bulundu.

Çebi, takıma yapılacak yeni transferlerin olabileceğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Transferler hala bitmedi. Orta sahada eksikliğimiz var. Josef'in ameliyatı bunu gerekli hale getirdi. Kanatlarda ihtiyacımız var. Nkoudou yanına birisi lazım. Tek başına götüremez orayı. Stoper ihtiyacımız var ama yerli futbolcu kuralından dolayı yerli alacak gibiyiz. Orta sahada bir Türk olması gerekiyor. Koray Günter ismini bildiniz."

Kara Kartal'ın başarılı defans oyuncusu Welinton'un adının transfer olacağı yönünde çıkan haberlere de değinen Çebi "Welinton'un geleceği ancak yerine birinin alınması ile belli olur ki garanti yok. NKoudou'nun takımda kalmasını istiyorum. Hatta yerine onunla beraber bu yükü çekebilecek birinin alınmasını istiyorum. Josef burada olmaktan çok mutlu. Türkiye'yi çok seviyor. Ailesi de mutlu. Vatandaş olma kurallarının onun için çok uygun olmadığını düşünüyorum." dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu, dün yabancı kuralıyla ilgili resmi bir açıklama paylaştı. TFF'nin açıklamasına göre takımlar kadro için 35 futbolcu bildirebilecek ve 21 yabancı tescil ettirebilecek. 21 kişilik maç kadrosunda 14 yabancı bulunacak ve ilk 11'de en fazla 8 yabancı olacak.

Bu konuya da değinen Çebi, şu ifadeleri kullandı:

"Sahaya çıkıyorsunuz. Oradaki çocukların 11'i de yabancı. Bu tablonun hoş olmadığını da söyledim. Orada Türk görmek istiyor insan. Ama bugün baktığınızda bu kural hoş değil. Bunu biz yapalım ama önce altyapıyı geliştirelim. Yeteri kadar altyapıda çocuk yok. Yeteri kadar iyi yetişmiş Türk oyuncu yok. 20 tane takım var. 120 tane Süper Lig'de top oynayabilecek çocuklarımız maalesef yok. Bu tür oyuncuları elinde bulunduran takımlar ihtiyacı olan kulüplere inanılmaz fiyatlara satıyorlar. Ve bu arkadaşlarımız kendilerini çok garanti hissediyorlar kendilerini. Rekabetin olmadığı ortamda gelişemiyorlar. Bunu TFF Başkanımıza izah ettim."

"Her gün yabancı sayısıyla ilgili bir şey açıklıyorlar. 21 tane olduğu açıklandı. 8 tanesini oynatabiliyoruz. 13 tanesini balkonda oturtacağız. Neden 14'ü 21 yapıyorsun da 8'in sayısını arttırmıyorsun? Acaba birilerinin ekmeğine yağ mı sürüyorsun? Tabii ki öyle olduğunu iddia etmiyorum. Acaba o durumda olan 1-2 tane takım var da onların taleplerini yerine getiriyorsun da Beşiktaş kulübü kapınızı çalıyor, yabancı sayısını 1 tane daha arttırın diyor ve karşılığında öneride bulunuyor. Ceza koyun dedim. Yerli oynatanlara teşvik primi olarak verin dedim. Buradan girdi, buradan çıktı. Ama bir anda 14'ten 21'e çıktı... O da nasıl oldu bilmiyorum. Bunu birisi çıkıp açıklaması lazım."

"Yurt dışında pırlanta gibi Türk oyuncularımız var. Kimlere gidiyor bu paralar? Oradaki Türk futbolcu için milyonlarca lira para gönderiliyor. Şimdi bu hangi Türk takımına fayda sağlıyor? Milli takım için de faydası yok. O oyuncu ha Almanya'da oynamış, ha Beşiktaş'ta oynamış... Buradan TFF Başkanına mesaj vereyim. Lütfen sayın başkan bu kararı cezasıyla ödeyelim. Bize müsaade et. Bizi bonservis bedeli ödemeye mecbur kılma. Çünkü bunun hiçbir Türk kulübüne faydası olduğunu düşünmüyorum."

Beşiktaş’tan İtalyan ekibi Torino’ya 4.5 milyon euroya transfer olup sağlık kontrollerinden geçen Emirhan İlkhan’ın ayrılığının yankıları hala sürüyor. İlkhan transferine de değinen Çebi "Neden suçlandığımı bilmiyorum. Sosyal medyada yaratılan bir rüzgar olduğunu biliyorum. Sağlıksız muhalefet var. 2 ay evvel seçim varken ortaya çıkmadılar. Trol hesaplar kullanmayın. Ben çok açık ve net söylüyorum, sağlıklı düşünebilen taraftarların birçoğu önce anlamaya çalıştılar. Sonra bana hak verdiler. Hak vermeyenler de zaman içinde benim açıklamalarıma ikna olduklarını gördüm.

Emirhan ile ilgili 18 yaşını bir futbolcu geçtiği anda yapmış olduğunuz eski kontrat geçersiz oluyor. Dolayısıyla siz isterseniz 17 yaşında 5 yıllık kontrat yapın. 22 yaşına kadar futbolcunun size bağlı olduğunu falan düşünmeyin. Siz bir futbolcuyu bir köle gibi göremezsiniz. Bu çocukların önünü açacaksınız. 18 yaşına geldiklerinde biz çocuklarımızı çağırıyoruz. Birçoğu menajerimle konuşun diyor. Çok ilginç, o tarihten dahi gündemde olan Önder Karaveli dahil altyapı hocalarını arayıp oğlum nasıl, lütfen ona şans verin diyen anne-babalar, 18'den sonra menajerimle konuşun diyor. Bir menajer furyası var. Geldiğimden beri 2021'de seferberlik başlattığımızı söyledik. 1 yılda altyapıdan 4 tane oyuncumuz gündeme geldi. Buradan gelen oyuncularımızla yol yürümek istiyoruz. Bundan sonra eğer futbolcu burada oynamak istemiyorum diyorsa, kimse benden o çocuk için baskı kurmamı istemesin. O tarihe kadar o çocukta Beşiktaşlılık oluşmuşsa oluşmuştur." dedi.

"4-5 tane çocuğun arkasında 44 tane çocuk var. Bırakın onların da önünü açalım. Onlar da görev alsın. Onlar da Türkiye'yi, Beşiktaş'ı temsil etsin Avrupa'da. Emirhan menajerimle konuşun dedi. Menajeri de dedi ki biz sizle imza atarız şu paraya imza atarız. Ancak biz 1 milyon Euro şartıyla çıkarız. Olur mu öyle şey dedik. 4-5 ay süren pazarlığın sonunda ki bu süreç de doğal."

"Biz Emirhan'a 5 milyon TL para da verdik. Çıkış maddesi 1 istedi, hayır bu 5'ten aşağı olmaz dedik, 4,5'a anlaştık. Çok ilginç cümleler duyuyorum futbolcu kardeşlerimin ağzından. Avrupa'da oynamak istiyorum, benim hayallerim var... Eğer bir sorun varsa Türk futbolunda, TFF şapkasını önüne koyacak. Bizim yapacağımız bir şey yok. Zorla güzellik olmaz... Beşiktaş, ben hayallerim var başkanım önümü aç diyen, gözüne içine bakarak kızarmış neredeyse ağlayacak olan futbolcusunu kıramam."

Ersin Destanoğlu ve Serdar Saatçı'nın durumuna da değine Çebi "Ersin'e teklif konuşuluyor ama resmi bir teklif yok. Serdar Saatçı ile ilgili gelip, giden bir şey oldu. Serdar'ın bir kusuru oldu. Biz büyüğü olarak affettik, sarıldık. Ancak imzalaması gereken bir sözleşmesi var. Onu imzalamayacaksa biz de oturup, onun isteklerini yerine getirmeyeceğiz." dedi.

Denayer'in transfer edilip edilmeyeceğiyle ilgili olarak ise Çebi "Denayer'in bütçesi bize uymuyor. Kendisine teklifte bulunduk. Ama aramızdaki fark çok. Tayfun gelmek istiyor, onun gelmesini istedik ama kulübü 'şu an bizim ihtiyacımız var ona, her mevkide oynatıyoruz' diyorlar. Bir tarafta hayalleri olanlara müsamaha göstermeyenler var, öbür tarafta da hayallerim var diyen çocukların önünü açanlar var." ifadelerini kullandı.

Siyah beyazlı ekibin teknik direktörü Valerien Ismael'in performansına da değinen Çebi, şöyle konuştu:

"Valerien Ismael'den çok memnunum. Hocamdan çok ümitliyim. Gelecekte gerçekten çok daha büyük bir hoca olacak. Bu çıkışının ilk basamağının Beşiktaş olacağını görüyorum. Çok dürüst, çok çalışkan, hırslı, teknolojiye önem veren, 18 saatini futbola ayırabilen bir hocayla çalışıyorum. Futbolcularla olan ilişkilerini beğeniyorum. O da çok istekli geldi, şampiyon olmak istiyor. Tekniğini çok tartıştılar. 3-5-2, 4-4-2 filan... Hocadır, ben anahtarı teslim ettim. Konuyu kendisi çözmek zorunda. Çok fazla diyalog içinde olan bir hoca olması beni rahatlatıyor."

Başkanlığı boyunca soyunma odalarına inmediğini ifade eden Çebi  "Geldiğim günden beri ben soyunma odalarına inip, ne futbolcularımla ne de hocalarımla teknik ve taktik konuşmuş biri değilim. Bunu yapan varsa da yakışıksız buluyorum. Biz spor yöneticisiyiz. Ya güvenirsiniz, araştırırsınız getirdiğiniz arkadaşları, akıl verenleriniz vardır. Onlara göre birini seçersiniz. Biz seçtik. 4'lüye dönmede benim bir müdahalem asla olmadı. Benden etkilenmedi. Etkilenebileceği kişiler spor yazarlarıdır. Eğer onları dinliyorsa saygı duyuyorsa saygı duyarım. Orada yazılıyor diye uyguluyorsa çok üzülürüm. Futbolcularıyla konuşup da neyi nasıl yapması gerektiğini karar verecek, demokrat yapıda bir hocamız. Bence hoca çıktı, futbolcularıyla konuştu. Ben bunu oynamak yerine bunu oynarsam daha başarılı olabilirim dediğine inanıyorum. O zaman büyük saygı duyarım." dedi.

Takımda hala eksiklerin olduğunu söyleyen Çebi "Geçen seneki Teixeira, Pjanic ve Batshuayi gerçekten yıldız oyuncularımızdı. Maalesef takımın geçen seneki başarısızlığında transfer hataları yoktu. Ancak spor biraz da şans işi. Çok talihsiz sakatlıklar oldu. Sonra kadro kurmakta güçlük çekildi. Şampiyonlar Ligi'nde bir türlü istenen sonuçların alınamaması moralsizlik yarattı. Birden bire Sergen Yalçın hocamızın gittiği döneme ve arkasından Önder Karaveli ile yürüttüğümüz bir süreç yaşandı. Şanssızlık ve sakatlıklar belimizi büktü. Bu sene Muleka ve Weghorst da çok kıymetli transferler. Takımı seyrettim, eksiklerimiz var. Josef'in talihsiz ameliyatı Kayseri maçında kendisini gösterdi. Transferleri de 1 hafta sonra devreye alabilirsek, iyi bir Türk stoper ve N'Koudou ve Ghezzal'ı destekleyebilecek bir kanat oyuncusu bizi bu sene şampiyon yapacaktır." dedi.

N'Koudou'nun takımdan ayrılmak istediğini kendilerine ilettiğini ifade eden Çebi "N'Koudou bir ara gitmek istedi. Yapılan kontratlar sadece kulüplerin elini ayağını bağlar. Futbolcu istemezse, sahaya çıkar ve ay yıldızı seyreder. Ben futbolcunun isteyerek kalanını, mutlu olanını tercih ederim. N'Koudou gitmek istediği zaman ne yapayım, ne diyebilirim dediğim zaman böyle bir konu gündeme geldi. N'Koudou, mutlu olduğu sürece bizimle bu sezonu geçirecek. Bundan önceki şampiyonluğumuzda bizi sürükleyen şey aile olmaktı. Sonraki sene neden olmadı, o dostluk maalesef yeni gelenlerle sağlanamadı. Şampiyon olduğumuz sene ödemelerde 1-2 kere aksaklık olmuştu. Geçen sezon futbolcu maaşlarında hiç aksaklık olmadı." dedi.

Ödenen bonservis ücretleriyle ilgili gelen eleştirilere de değinen Çebi "Kamuoyunda şöyle bir sorgulama var: Diyor ki birileri, siz burada değil miydiniz? Anlatmaya çalışıyorum. Ben buradaydım evet, ama ben 1 yıl burada yoktum. Benim olmadığım sürede buraya alınmış 8 taneyi ben tarih tarih isim mi vermem gerekiyor. Ya bana inanacaksınız, ya da bana inanmayacaksınız. Bir tane örnek verelim, Ljajic. Ljajic günü gününe parasını aldı. Bir türlü çalışmadı, hocaları istemedi. Bak kendine bir yer dedik, gitmem dedi. Şimdi sen 3.75 milyon Euro para alacaksın, vergisiyle beraber 5 milyon Euro, bonservisi ile beraber 7 milyona patlamış. 4 sene 30 milyon Euro. Beşiktaş'ın borcunun yüzde 10'u bir futbolcu. Peki bu muhteşem futbolcu neden bana 2'sini verin, yarısını verin gideyim niye demiyor? Çünkü o yarısını bile veren hiçbir yer yok. Ötekileri de alın, üstüne koyun. Lens'i, Douglas'ı koyun. Diğer örnek de Vida. Tamam top oynadı ama... Vida'yı tamam sevdim ama onunla yaşananı camia ile paylaşmayacağım da kimle paylaşacağım. Teixeira olmadı, el sıkıştık gitti. Pjanic, elini uzattı gitti. Ben Pjanic gibi biriyle 2,5 milyon Euro'ya 1 yıllık kontrat yapıyorsam, sen niye Ljajic gibi futbolcuyla 3.75 milyon Euro'ya 5 yıllık kontrat yapıyorsun? Niye 6,5 milyon Euro bonservis veriyorsun?" dedi.

17 Eylül'de yapılacak olan Divan Başkanlık seçiminde tarafsız olduğunu söyleyen Çebi "Disiplin, Denetleme ve Sicil Kurulu bizimle beraber seçime girdi. Kazananlar şu anda görevlerini yerine getiriyorlar. Divan tabii ki çok önemli bir kurul. Daha çok bilen, tecrübeli insanların içinde bulunduğu bir kurul burası. Dolayısıyla buradaki seçimin çok hayırlı olmasını diliyorum. Kim gelirse gelsin ağır bir yük çekecek bizimle beraber. Kendi başkanlık seçimimde hiçbir kurulla ilgili benim tercihim budur demedim. Çünkü bunlar beni zorlayacak kurullardır. Kim gelecekse gelsin, beni zorlasın, hata yapıyorsun başkan desin. Divan da böyle bir kurul. Tarafsızım." dedi.

Son olarak Fikret Orman yönetimi hakkında hazırlanan KPMG raporu'na da değinen Çebi "Bir evvelki başkanla ilgili araştırma yapılması istendi. Bunu tüm camia istedi. Bununla ilgili dosyalar aktarıldı. Oradan çıkan sonuçlarla ilgili maddiyatıyla ilgili konuyu takip edeceğimizi söyledik. Bununla ilgili davalar açıldı ve açılmaya devam edecek. Bu benim şahsi konum değildir. Buraya kim gelirse gelsin yapmak zorunda olduğu bir görevi yerine getirdim. Ağır bir görevdi, düşman kazandım. Bu konuların irdelendiği yönetimde ben de varım. Benimle ilgili olan ne varsa ben de bunun hesabını vereceğim. Kendimi dışarıda bırakmadığımı görecek camia. Ancak eski başkanın, benim kendisine hasetlik yapıyormuşum gibi kamuoyunda algı yaratarak, kendisini mağdur duruma getirme siyasetini hoş karşılamıyorum. Kendisi için bu bir şanstır. Ben kimseye hırsızlık yaptın demedim. Ben bu kulüp kötü idare edildi dedim. Bel altı vurmalar başladı. Ben hiçbir şeye karışmıyorum, adalet orada..." ifadelerini kullandı.