Türk Telekom EuroLeague'e Katılacak Mı? Genel Menajer Önder Külçebaş Açıkladı!

Sezon başında yeni bir yapılanmaya giderek takımın başına ilk baş antrenörlük deneyimini yapmak üzere Erdem Can'ı getiren ve kadroda büyük revizyona giden Türk Telekom; Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi'nde normal sezonu lider bitirip, 7Days EuroCup'ta da finale kadar uzandı. Ankara ekibinin başarısında en büyük pay sahiplerinden olan Genel Menajer Önder Külçebaş, bu süreci anlattı.

Geçtiğimiz sezon Türk Telekom'un Genel Menajer görevine gelen Önder Külçebaş takım kurulurken neyi hedeflediklerini  “Geçtiğimiz sezon takımı kurarken hedefimiz; bu takıma kim geliyorsa, sporcu, antrenör herkes değerlensin istiyorduk. Bir de mutlaka kimya iyi olsun, arkadaşlık ve uyum iyi olsun istiyorduk. Erdem Can hocanın da olaylara hakim olması, EuroLeague ve NBA görmüş olması, hepsi birleşince istediğimiz organizasyonu başlatabildik. Bizim için önemlisi doğru hamleleri doğru zamanda yapmak oldu.” cümleleri ile özetledi.

Sezon başında takımı kurduklarında da bu noktalara varmanın hayalini kurduklarını belirten Külçebaş “Benim buraya gelmemdeki aracı kişi Asbaşkan Savtekin Şentürk’tü. Aşbaşkanımızı Erdem Can ile tanıştırdığımda üçümüzün kimyası çok tuttu. Burayı bir de başkanımınız Yusuf Kıraç destekleyince bizim aramızda üst kadro olarak inanılmaz bir uyum yakalandı. Kendi aramızda hep bu noktaları hayal ediyorduk ama bunu ilk gün söylesek inandırıcı olmazdı tabi ki. Biz hep adım adım, gerçekçi hedefler koyalım dedik. Ama tabii bunu dillendirmedik hiçbir zaman. Sonrasında her şey iyi gitmeye başlayınca biz de bu hayallerimizi telafuz etmeye başladık açık yüreklilikle. Takımı ilk başta kurarken içimizde fırtınalar kopuyordu. Erdem Can’ın baş antrenör olarak ilk senesi, benim genel menajer olarak ilk senem, asbaşkanımız daha büyük bir sorumlulukla buraya geldi bu sene. Yani herkesin hem sorumluluğu hem riski fazlaydı. Ama istek, iyi niyet, hırs ve o hedef bizi bu yola soktu. Sonrasında oyuncular da inanmaya başladı. Söylediğim gibi biz hep kimya dedik, arkadaşlık, düzgün insanlar olsun dedik. Bu çok artı kazandırdı bize, düştüğümüz, yorulduğumuz zamanlarda hep bu yüzden ayakta kaldık." ifadelerini kullandı.

Bu sezon takımın çıkardıkları seviyenin reçetesini  payalaşan başarılı genel menajer “Hedefinizi ne koyduğunuzla ilgili her şey. Hedef sadece basketbol üzerinden bir başarı, prim yapmak ya da para kazanmaksa oralara ilk seneden gelemiyorsunuz. Biz yarı profesyonel yaklaştık, mesela takım içinde ilk transferlerimizden bir tanesi Semih Erden’di. Semih Erden ve Mehmet Yağmur takım içerisindeki arkadaşlığı, soyunma odasındaki dengeyi çok iyi kurdular. Eksik gördüğümüz kısımları düzenledik; antrenörlerin maaşları, mutfak yaptık, malzeme anlamında daha fazla materyal getirdik kuvvet idmanları için, sporcuların daha rahat seyahat edebilmeleri için ya da daha iyi beslenmeleri için diyetisyen olsun, yoga olsun… Şöyle dedik, oyuncunun hiçbir şekilde organizasyonda kafasını kaldırıp bir eksiklik bulacağı bir yer olmasın. Onun dışında çok iyi niyetli ve çalışkan bir ekip kuralım ondan sonrasına bakalım dedik. Bunun bizi nereye götüreceğini biz de merak ediyorduk. Özetle; detaycı ve titiz olmamız, çok çalışmamız bizi bu hedefe götürdü.” dedi.

Külçebaş, sezon içinde formda oyuncularını EuroLeague takımlarına kaptıramamalarını ise “Takımdaki arkadaşlık ve burada mutlu olmalarından kaynaklı. Biliyorsunuz bazen işin maddi tarafı hiçbir şekilde manevi hazza yaklaşamıyor bile. Bizde böyle bir sezon yaşadık. Size şöyle bir örnekle izah edeyim, sezon bittikten sonra oyuncularla toplantı yaptık koçla beraber. O daha çok teknik, ben organizasyon tarafıyla ilgilendim. Neleri yanlış yaptığımızı, neleri geliştirebileceğimizi sorduk. Nelerden memnun kaldıklarını ve neleri iyileştirmemiz gerektiğini konuştuk. Çoğunun gözü doldu, Nate Sestina göz yaşlarına hakim olamadı. Böyle bir ortam oluşturduk ve bu bizim için büyük bir hedefti. Güzel insanlarlan kurulu bir ekipti. Bizim de ilk senemizde böyle güzel bir insan grubuyla, başkanından malzemecisine kadar çok mutlu etti bu bizi. Bunun maddi bir karşılığı yok, tamamen manevi bir haz.” şeklinde açıkladı.

Kurdukları yapıda ile takımın parçalarına değer katmayı ana ilke edindiklerinin vurgusunu yapan Önder Külçebaş, yakında yeni baş antrenörlerini açıklayacaklarını da “Oluşturduğumuz kimyadan ve oyuncuların geldiği noktan ötürü bu sezon transferde tercih edilir bir organizasyon oluyoruz. Basketbol, spor ve  her işte olduğu gibi istikrar en önemlisi. Başarılardan, sonuçlardan bağımsız olarak bu organizasyon gelen kişiye değer katıyor. Buna devam etmek istiyoruz. Bu seneki transferlerimizde de inşallah göreceksiniz, yine değerlenebilecek isimlere gideceğiz. Antrenör olarak da yine takım kimyasına ve özellikle Türk oyunculara önem veren bir seçim yaptık. Bunu da yakın zamanda açıklayacağız.” ifadeleri ile duyurdu.

Erdem Can'ın ayrılığı sonrası yerine getirilecek antrenörden bahseden Türk Telekom Genel Menajeri “Bir sürü aday vardı. Bir sürü isimle konuştuk ama aralarından; oyuncuların, teknik ekiplerin çalışmaktan en çok gurur duyduğu ve verimli olarak çalıştığı, hiçbir şekilde kriz anında oyuncuyu ve yönetimi zora sokmayan, savaşmaya çok önem veren bir isme gittik. Kendisinin karakteri ile ilgili hep güzel şeyler duyduk, teknik olarak da ben zaten kimsenin eleştirmesine müsaade etmem. İlk günden bu yana konuşmalarından çok etkilendim, kendisiyle salı günü yurtdışında görüşeceğiz. İnşallah da onunla aynı yapıyı devam ettirecek güzel sonuçlar alırız.” diyerek yeni koçu tarif etti.

EuroCup finalinde Gran Canaria ile oynanacak maç öncesi koç Erdem Can'ın uğradığı saldırının takıma etkisinden bahseden Külçebaş “Biz hiçbir zaman kurumda çalışan birisine bu antrenör, bu menajer olarak bakmadık. Bir aile olarak baktık. Orada bizim kardeşimiz, canımız, dostumuzun yerde acılar içinde yatması herkesi çok olumsuz etkiledi. Bana bu sizi gazlar mı, olumlu bir hava yakalanır mı diye sorulduğunda daha önce de buna kesinlikle inanmadığımı söyledim. Biz idmana çıktığımızda yardımcı antrenörler Can Akın ve Ümit Temoçin ağlıyordu içeride. Hoca yerde iğne oluyordu sızılar içinde ve antrenmanı yaptırmaya çalışıyordu takımın başında. Oyuncular buz gibiydi. Kesinlikle olumlu bir havası olmadı takıma. Olaya dair yazılan her şey doğruydu. Takım çok olumsuz etkilendi. Biz duygusal bir ekibiz, gerçekten herkesin o gün maça gelene kadar gözü yaşlıydı. Hocanın bir ay sonra ameliyat olma riski vardı. Çok şükür onu atlattık ama tekrardan o maça ferah bir kafayla çıkmak isterdik.” dedi.

EuroCup şampiyonu Gran Canaria'nın EuroLeague'e finansal sebeplerden katılmayacağını açıklaması sonrası Wild-Card almak için girişimde bulunup bulunmayacakları konusu hakkında ise başarılı yönetici “Normalde daha ilk gün Dejan Bodiroga’ya (EuroLeague Başkanı) söyledim, bu takımın hedefi EuroLeague. Eğer Gran Canaria’nın katılmama durumu varsa biz kesinlikle o koltuğa talibiz dedim. Başkanlarımız ve yönetimimiz de aynı fikirdeydi. Sonrasında onlara Barcelona’da bir sunum yapmayı, kulübü tanıtmaya yönelik bir görüşme yapmayı teklif ettim. Görüşmeyi yapmak yerine direkt olarak bu sene kulübü EuroLeague almak konusunda olumsuz oldukları dönüşünü yaptılar. Biz 1-1.5 ay önce bu başvuruyu yaptığımızda olumlu bir hava çizilseydi biz de ona göre bazı şeyleri yapardık. Belki bütçe arttırımı olurdu, EuroLeague hedefi ile ilgili o anda da sıcağı sıcağına CEO’muzdan tutun, başkanımız, bakanlık, herkes işin içindeyken, bir bütün ekip oraya gidilmişken bunun sözünü almak kolay olabilirdi. Şimdi iki gün kala biz takımı EuroCup bütçesine göre kurmuşken, bir anda tekrar EuroLeague ile ilgili telaşla yapılabilecek bir hamlenin doğru olmadığını düşünüyorum. Oraya biraz hazır gidilmesi gerekiyor. Biz yine şampiyonluğu hedefleyip kendi biletimizi kendimiz almak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gelecek ile ilgili vizyonlarını paylaşan Külçebaş “Hedef sadece kupa, şampiyonluk değil. Hedef gelen insanlara, bu yapıda olan herkese malzemecisinden başkanına kadar değer katmak. Yaptığımız transferlerde de ben arkadaşlara aynını söylüyorum. Tabii ki şampiyonluk, büyük hedefler, büyük paralar kazanmak güzel şeyler ama onlara değer katabilirsek, onları A Milli’de, başka kulüplerde ya da kulübümüzde sorumluluk verirsek, top kullandıklarını görürsek bizim kulüp olarak en büyük mutluluk bu olur. Her zaman ilk hedefimiz gelen kişiye değer katmak olacak. Ondan sonra şampiyonluklar kupalar, paralar…” diyerek sözlerine nokta koydu.