Fatih Karagümrük'te Süleyman Hurma'dan Transfer, Pirlo ve PFDK Sözleri

Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma, A Spor canlı yayınına katıldı. Transfer Raporu programında Aykut İnce ve Levent Tüzemen'in sorularını yanıtlayan Hurma, takıma yapılacak transferler, Teknik Direktör Andrea Pirlo'nun durumu ve PFDK tarafından kendisine verilen ceza hakkında açıklamalarda bulundu.

İlk olarak türk futbolunun adaletsiz olduğunu ifade eden Hurma, "Bir başkan olarak bir şeyleri yapamıyor olmak ve çıkıp izah etmek çok zor. Türk futbolunda bir adaletsizlik var. Kulübü aldığım günden beri yarışıyorsunuz, bir bakıyorsunuz ki karşınızda belediye takımları var. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Toplumun varlığıyla neden yarışır ki bir takım? Liverpool Belediyesi aptal mıdır? Onlar kuramıyor mu takım? Böyle bir adaletsizlik içindeyiz." dedi.

Stat durumuyla ilgili de konuşan Hurma, "Ülkemizdeki tüm statlar devlet tarafından yapılmış. 5 yıldır uğraşıyorum. Çalmadığım kapı kalmadı. Orman içi olsun isterse... Yapılamıyor... En son Cumhurbaşkanımız ile bir toplantı vardı. Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç ve Spor Bakanımız ile yanaştık. Sorunumuzu aktardık. Çok ciddi şekilde sıkıntı yaşıyoruz dedik. Erok Stadı'nda oynayabilir miyiz diye sorduk. Hemen çağırdı, talimat verdi. Ne gerekiyorsa yapın dedi. Bu işin masrafının üstlenilmesi için güvence verdi sayın bakanımız. Uygunluğu federasyon üzerinden yapılması gerekir dendi. Cumhurbaşkanı talimatına rağmen oynayabilir durumda değiliz. Federasyonla konuştum tabii. Orada inşaat henüz başlamadı." dedi.

Türkiye'deki tüm statların devlet tarafından yapıldığının altını çizen Hurma, "Stadımız yok ne işi var Süper Lig'de deniyor. Bu bizi incitiyor. Çünkü hakikaten de yok. Bu kulüp 1980'lere kadar Türkiye'nin en köklü kulüplerinden... Dün kurulmuş bir yerden bahsetmiyoruz. Böyle bir yerin hiçbir şeyi yok. Diğerleri bunu kendi ekonomileri ile mi yapmış? Hayır, hepsini devlet yapmış." dedi.

Süper Lig'de gösterilen kırmızı kartlardan dert yanan Hurma, "Çok önemli oyuncuları getirdik. Ligin en iyi kadrosuyla 8 olmayı zor becerdik. Bir sonraki sezon yine çok güçlü kadro kurduk. İlk devre 13 tane kırmızı kart gördük. Benim takımım 1 tekma atmaz, 2 yere yatmaz. Bu sezon kaç kere 90+'larda gol yedik. Bu takımı yoldan çıkaramayacağız deyip yakamızı bıraktılar, 8. olabildik. UEFA Kupası'na katılsak 10 milyon Euro kazanacaktık. Bu seneye geldik keza aynı şekilde..." dedi.

PFDK tarafından kendisine verilen 45 gün hak mahrumiyeti cezasına da değinen Hurma, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türk futbolunda değişmeyen tek şey mazlum gibi görünen kulüplere yapılan zulüm... Hakemi aynı şeyi yapıyor, temsilcisi, gözlemcisi, disiplin kurulu, Tahkim Kurulu aynı şeyi yapıyor. Benim oyuncum kırmızı kart gördü. Herkes bu kırmızı değil dedi. Müracaat ettik, indirmediler. Başka bir takım kırmızı gördü. Müracaat ettiler oynadılar... Günün koşulları dediler.

Futbol kurallarla yönetilir, günün koşullarıyla yönetilmez. Başakşehir maçında penaltı oldu. Gerildim, sinirlendim. Temsilcilere bir şeyler söyledim. VAR hakemlerine hakaret ettiğimi yazmışlar. Bir hakaretin hakaret sayılması için 3 kişinin duyması lazım. Göksel başkana sordum. Ben bir şey dedim mi diye sordum. Ben duymadım dedi. Bununla ilgili beyan ver misin diye sorudm, sağolsun verdi. Buna rağmen 45 gün ceza verdiler. Diğer tarafından başka bir kulübün yöneticisi ortalığı ayağa kaldırdı. Hala o gündemde. 21 gün ceza aldı... Peki biz bu yarışı nasıl yapacağız? Sonra futbolun gelişmesini, marka değerinin artmasını istiyorlar. Bugün katliam yapılıyor. Bunu sineye çekmek mümkün değil.

Göksel başkanın bizzat kendisi bu pozisyon penaltı değil dedi. CEO'su ise bunun "VAR'a gitmemesi gerekir" dedi. Sezon başından beri maçları bitiremiyoruz. Bu takım 40 gol atmış. Elindeki kadro ortada. Hakem hatası yapılıyor diyor. Bu takım 3 yıldır Süper Lig'de. Bir tane kulüp başkanı bizim maçımızdan sonra hakem yaktı demiş mi? Bir tane bile yok.

Pirlo gibi bir hocayı getirdik. Karagümrük gibi bir semt takımı, en son Juventus'u çalıştırmış bir futbol efsanesini getirdi. Bu şahıs aynı zamanda Dünya Kupası'nın yüzü. Geldiği zaman 100 küsür ülkede 1180 haber oldu. Birçok yurt dışı basını buraya gelerek röportaj yaptı bizlerle. L'Equipe bize 6 sayfa ayırdı.

Hakemle ilgili bir tane demecim yok, hocamın da yok, ekibin de yok... Pirlo'nun artık burasına geldi. Kulübede agresifleşti. Bu insanlar gidecekler ve gittikleri ülkelerde bizimle ilgili iyi şeyler konuşmuyorlar. Adalet herkes için adalettir. Dünyanın her yerinde büyük takımla oynarken yüzde 51'lik sıkıntı olur. Ama bizde konu büyük takımlarla da sınırlı kalmadı. Yanında başka takımlar da gelmeye başladı.

Şimdi hakem, 3 gün sonra Galatasaray ve Beşiktaş maçlarıyla ödüllendiriliyorsa, o zaman konuşulur. Sürekli beni biçecek Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe maçına gidecek. O zaman bu yapılanı tasdikliyorum demektir. Acı çeken insanların sabrı sınanmaz. Biz acı çekiyoruz, lütfen bizim sabrımızı sınamasınlar. Oradaki dönen doplapları biliyor ya da bilmiyor olmamız başka bir şey.

Disiplin Kurulu'na sevk ediliyorum, Mete Kalkavan Beşiktaş maçıyla ödüllendiriliyor. Beni kupadan eliyor. Daha konuşacak bir şey var mı? Hakemlik konusunda Kulüpler Birliği olarak çalıştık. Başkanlığını da ben yürüttüm. Tüm eski MHK Başkanları ve eski hakemlerle görüştük. Farklı liglerle görüştük. Eski MHK başkanlarının tamamı Türk hakemliğindeki sorunları anlattı. Biz MHK ile uğraşmayalım, bir sistem kuralım dedik. Anlaşılabilir, denetlenebilir bir düzen oluşturalım dedik. Bunu yaptığımız zaman zaten insanlar konuşmaz. Ancak asaletin olmadığı yerde, adalet de olmaz.

Elindeki cep telefonunu kullanamayan insanlar, 2040'lı yıllara Türk futbolunu taşıyamaz. TFF Başkanı Büyükekşi, "kulüplere yeni bir anlayışla buraya geldim, 14 Kasım'a kadar bana müsaade edin" dedi. "Bu uygulamayı bitireceğim, sonra da gerekli tedbirleri alacağım" dedi. Bu söylemin ardından biz dinleyelim dedi. Bazı kulüpler söz vermesine rağmen beklemedi, açıklama yaptı. 14 Kasım geldi, biz bir şey görmedik...

Aralarında Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus gibi Süper Lig'in en kıdemli ve şöhretli isimlerinin de bulunduğu hakemlere yönelik operasyonlara da değinen Hurma, şu ifadeleri kullandı:

"Hakem operasyonu ile ilgili hiçbir şekilde bilgim yoktu. MHK Başkanı yayıncı kuruluşa çıktı. 'Öyle şeyler var ki 1 saniye bekleyemezdik' dedi. Ya MHK Başkanı iftira atıyor ya da gerçekten bir şeyler var. Birilerinin 'buyrun, 1 saniye bile bekleyemeceğin şey ne?' demesi lazımdı. Böyle vahim bir ifade soru işareti ile bekliyor ise konuşacak bir kalmış mıdır? 1 saniye bile beklenemeyen hakemler şu an görevlerine devam ediyor.

Ya bu insanlara iftira atıldı ya da birileri yaptığı şeyleri yok etti. Ferhat Gündoğdu çıkıp söylesin, neydi bu? O gün Cüneyt Çakır'a bu uygulamayı yapanlar biz haklıyız diyor. Bu uygulamanın yapıldığı kişiler de biz haklıyız diyor. Gelin bu sisteme inanın... Ya bir dönem karanlık bırakıldı, insanlara iftira atıldı ya da bir dönemin üstü kapatıldı.

Hakem kararlaryla ilgili kimseye mantıklı bir gerekçe sunamamaktan şikayet eden Hurma, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İtalya'dan oradan buradan gelen birçok oyuncuma neden ezildiğimizin cevabını verememek beni üzüyor. Benim teknik direktörüm neden bize böyle yapılıyor dediğinde benim cevabım yok. Ben zayıfım o yüzden yapılıyor diyemiyorum.

Son dönemde Süper Lig ekibi Fatih Karagümrük forması giyen Borini'nin ismi çeşitli kulüplerle anılmaya başlanmıştı. Çıkan transfer iddiaları üzerine Hurma, şu ifadeleri kullandı:

"Borini'yi İtalya'dan resmi olarak istedi. Kendisi gitmek istedi. Bu süreçte kendisini veremeyeceğimizi söyledim. Türkiye'den bir büyük istedi, vermedik. Fenerbahçe ile Borini ile ilgili hiçbir temasımız olmadı. Arkadan dolaşan bir kulüp oldu, o da arkadan dolaştığıyla kaldı. Borini gibi bir oyuncuyu veremeyiz.

İşin komik tarafı, bazı kulüplere ekonomik sorunlardan dolayı sezon başında Borini'yi alın dedik. Geçen sezonu sakatlıklardan dolayı kötü geçirdi. Ama Borini bugün keşfedilmedi. Önemli kulüplerde oynamış bir oyuncu.

Karşı kulüpleri incitmek istemiyorum. İstedi de alamadı gibi bir durum oluşsun istemiyorum. Bizim Borini'ye çok ihtiyacımız var. Uzatma görüşmeleri yapıyoruz. İnşallah beceririz. Bizim takım kaptanımız. Birçok oyuncuyu rahatça satabilen biriyim. Çünkü onların yerine birilerini bulabilirim. Ama Borini'nin yerini kolay dolduramayız. Zaten veriyor olsaydım İtalya'ya verirdim ki oyuncu da İtalya'ya gitmek istedi. Kendisinden rica ettik. Başakşehir'in teması olmadı.

Pirlo'nun takımda kalıp kalmayacağıyla ilgili soruya ise Hurma, şu ifadeleri kullandı:

"Pirlo ile konuştum. Kendisinin gönlünün burada olduğunu, bir yere gitmek istemediğini söyledi. Pirlo çok kolay birisi değil bizim kulübümüz için. Devam edip etmeyeceğimizi şu an söylemek bizim adımıza erken bir karar olur. O ne kadar kalmak ister, gelirken 1 yıllık sözleşme istedi. Mutlaka bir planı vardır. Şu anda oturup konuşabileceğimiz bir aşamada değiliz. Çünkü aldığımız skorlar açısından beklentimin altındaydı.

Ljajic ve Feghouli'den çok memnunum. Kendilerinden beklentilerim yüksek. Levent, beklentimizin üzerinde oynuyor. Her maç 12 km'nin üstünü zorluyor. Gol de atıyor.

Ben teknik direktöre çok karışan birisi değilim. Pirlo ile sohbet ediyoruz. Bir genel durumla ilgili bir de Türk futbolunu ondan daha fazla biliyorum. Burada oynanan futbola Pirlo'yu adapte etmek zor oldu. Hala da tam adapte olamadı. Burada rakipten gol yediğinde bir daha atamazsın. Yememen lazım. Kendini yere atar, serbest vuruşu 4 dakikada kullanır... Pirlo'nun ekibi kuvvetli. Şampiyonlar Ligi kazanmış hocalar var"

Pirlo 1 tane ofansif orta saha istemişti. Ben 3 tane aldım. Kouassi gitti. Ondan çok memnundum. Trabzonspor'un oyuncusuydu, kiralıktı bizde. Trabzonspor bu oyuncuyu sattı, bize de lütfen sorun çıkarmayın dedi. Sezon başında bize destek olmuş bir kulübe sorun çıkarmadım. Sezon başında bu oyuncuyu almış ve parasının büyük bölümünü onların karşıladığı bir kulüptü.

Oyuncularımıza yaptığımız ödemelerde hiçbir sıkıntımız yok. Ama benim sıkıntım tabii ki var. Tüm kulüpler olduğu gibi biz de sıkıntıdayız. Dışardan geliri olan bir kulüp değiliz. Süper Lig'de bir kulübü bu imkanlarla çevirmek benim için kolay değil. Son 30 senede ne kazandıysam alıp, kulübe koydum. 1 milyon Euro borç alabilecek bir durumda da değilim. Oyuncularımıza maaşları ayın 5'ine kadar yatıyor çok şükür.

Şu anda en yüksek talep stoperime var, Rayyan'a. Dünya çapındaki birçok kulüp onu istiyor. Bakalım onu elimizde tutabilecek miyiz... Bizdeki sözleşmesi de uzun.

Viviano bize geldiğinden beri sportif direktör gibi çalışıyor. Aile gibi olduk. O istediği sürece kulüpte kalabilir. Hangi görevi isterse onu veririz. Çok isterim bizimle beraber kalmasını.

Juventus ile yüksek seviyede bir iş birliğimiz var. Juventus birinin telefon numarasına bile ulaşamadığında bizi arıyor. İngiltere'de de aynı şekilde iş birliği var. Biz onlarla ekonomik açıdan iş birliği yapmaya hazır olabilecek seviyeye gelemedik. İlk teması Juventus kullandı. Pirlo ile yollarını ayırmışlardı. Pirlo'yu düşünür müsünüz dediler. Biz de tabii ki düşünürüz dedik. Ama ekonomisini çevirebilir miyiz dedik. Biz yapabileceğimizi söyledik. Pirlo da belli ki çalışıp, bir şeyler yapmak istiyor. Geldi bize"

Volkan Demirel hoca 1-2 tık daha ortalama üstü bir şey yaptı mı hemen Fenerbahçe'nin gündemine gelecektir. Sergen, Okan, Emre Belözoğlu nasıl bir şeyler yaptı mı kulüplerinin gündemine geldi. Bunlar yeter ki ellerine geçen fırsatı kötü kullanmasınlar.

Fransa'dan bir oyuncu aldım. 2 senede 1 tane gol pası atmadan, parasını aldı ve gitti. Transferde hata yapılır. Transferde oyuncunun geçmişine para verirsiniz. Ama geleceği bilemezsiniz. Bu yasalarla bunun önüne geçmek mümkün değil. Oyuncu 4 yıl sözleşme yapıyor sizinle. Oyuncunun vicdanınızdan başka zorlayıcı hiçbir hakka sahip değil kulüpler. FIFA buna önlem almıyor. Çünkü FIFA'da olanlar belgesel oldu zaten. Orada birçok kişi ve kurumun bu yasalara karşı etkisi var. Kulüpler de bir türlü birleşip bu yasaların zor duruma bıraktığını kanıtlayabilecek akla sahip olamadı. Kulüpler kesinlikle FIFA ve UEFA'nın bu baskısını kıracaklar. Kendi liglerini kuracaklar.