TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'ndan Vincenzo Montella kararı

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Beinsports'ta Güntekin Onay'ın sorularını cevapladı. Hacıosmanoğlu konuşmasında Bayram Saral'ın ayrılık nedenini de açıkladı.

İbrahim Hacıosmanoğlu, TFF başkanlığı için aday olma kararını alma nedenlerini şu sözlerle anlattı: "Bir şeyler üretelim, insanlar ürettiklerimizi konuşsun istiyoruz. Biz futbol ailesinin içinden geliyoruz. Sayın Büşükekşi aday olmadan önceki Kulüpler Birliği toplantısında, Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi 'Bizim adayımız Hacıosmanoğlu' dedi. Kendisine teşekkür ediyorum. Ben o dönemde futbolun içerisine girmek istemiyordum. Sonraki süreçte Türk futbolunun güvensizlik ortamına sürüklendiğine hep beraber şahit olduk. İnsanlar adil ve adaletli bir yönetim istiyor. Güven ortamının oluşmasını istiyor. Biz de futbol ailesinin içerisinden geliyoruz. Kalbimizde taşıyoruz her şeyi."

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu açıklamalarının devamında adaylığını ilk etapta duyurmamasının nedenini şu sözlerle anlattı: "Servet Yardımcı adaylığını açıkladı. Sayın Büyükekşi de adaylığını açıklamak için milli takımın sonuçlarını bekliyordu herhalde. Çevremiz arkadaşlarımız ve kulüp başkanları, bizim söylediğimiz ilkeler doğrultusunda Türk futboluna hizmet edeceğimizi zikrediyordu. Tarafsızlığımıza inanan sağduyulu insanlara teşekkür ediyorum. Avusturya'yı yendiğimiz maçtan sonra ben Milli Takımımızın şampiyon olacağına inanıyordum. O yüzden de adaylığımı milli takıma zarar vermemek için açıklamadım."

Hacıosmanoğlu sözlerine şu ifadelerle devam etti: "Olmayacak bir şekilde Hollanda'ya elendik. Elendikten sonra resmi açıklamamı da yaptım. Seçime 12 gün gib bir sürede hazırlandık. Bütün bölgelerden, daha çok adaletsizlik altında ezilenler bir umut ışığı olarak gördü bizi. Birebir konuşmalarımızda da onların bu hissiyatını hissettim. Sonuçta Türk futboluna adil, herkese eşit mesafede, sportif başarıların sahada kazanılacağı ortamın sağlanabileceği konusunda teveccüh gösterdiler. 12 günlük bir çalışmanın sonunda genel kurul salonunda ülkemin sağ duyulu insanları bize güvenerek bu kutsal görevi tebliği ettiler."

Futboldaki ayrımcılıklardan da söz eden Hacıosmanoğlu amaçlarının kardeşlik olduğunu şu sözlerle vurguladı: "Bizim de federasyonun tüm unsurlarıyla beraber, verdiğim tek talimat var 'Bizde renk ayrımı yok, güçlü güzsüz ayrım var. Biz de tek ayrım var; haklı olan güçlüdür. Bizim de tek amacımız Türk futboluna barışı kardeşliği götürmek. Bunun bir eğlence olduğunu örnek olarak göstermek. Ülke genelinde öyle bir kutuplaşma yaşandı ki spor amacının çıkmaya başladı. Bunu biz tek başımıza yapamayız. Futbolun patronu bizler değiliz. Futbolun patronu özverili camiaları temsil eden kulüp başkanları. Görünürde başkanlar ama futbolun asıl patronu cefakar taraftarlardır. Onlar olmazsa futbol diye bir şey olmaz. Sadece başkanın iradesi, yönetim kurulu arkadaşlarının iradesi ve kurulların iradesi ile olacak iş değil. Futbol ailesinin çok büyük sorunları var. Her ligin sorunlarını teknik ekipler kurarak, kulüplerin de menfaatlerini ön planda tutup, futbolun da marka değerini koruyacak şekilde istişare halinde kararlar alıp çözmek çok kolay. Ben yaptım oldu mantığıyla hareket ederseniz bunu yapamazsınız."

Güntekin Onay'ın Türk futbolunda huzuru, barışı, güvenin nasıl tesis edileceğini sormasının üzerine TFF Başkanı Hacıosmanoğlu şunları söyledi: "Çok basit. Türk futbolunun adil ve adaletli, herkese eşit mesafede yönetilmeye ihtiyacı var. Asıl güvensizliği yaratan bu. Bunu sağlamak da çok zor değil. Kaypak olursanız, Ahmet'e Mehmet'e, her hafta birine yaranmaya çalışırsanız, bu otomatik olarak bütün unsurlarına sirayet ediyor ve kaos ortamı oluyor. Kaypak olmaya gerek yok. Doğru olup, adaletli olup, renk ayrımı yapmadan, güç ayrımı yapmadan herkese eşit mesafede olursanız kaos ortamı zaten otomatikman ortadan kalkıyor."

Hacıosmanoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Allah'a şükürler olsun ki bunu ortaya koyacak iradeye hakimiz. O irade var bizde. Bunu da uygulamak için zorlanmanıza gerek yok. İnsanlar şunu bilecek. Futbolun patronu diye bir şey yok. Futbol ailesi teveccüh göstermiş, 'sizi başkan seçiyoruz' demiş. Biz saha içinde başarıyı yakalamak isteyenlerin başkanı değil hizmetkarıyız. Ama saha dışında manipüle edip de başarı yakalamak isteyenler geçmiş hayatımıza baktıkları zaman da olaylara karşı vermiş olduğumuz tepkilerden onlar da anlarlar diye düşünüyorum."

Güntekin Onay, Hacıosmanoğlu'na kurulların işleyişi ve görev anlayışının nasıl olacağını da sordu. İbrahim Hacıosmanoğlu ise bu konuda şu değerlendirmede bulundu: "Herkes şunu bilsin ki; federasyon tarihinde belki de ilk kez yönetim kurulu oluşturulurken 'şunun çocuğu, bu monşerin çocuğu, bu beyaz yakalı' diye hiç bakmadık. Yönetimi de Anadolu'ya yaydık. Hiçbir federasyonun yönetiminde herhalde bu kadar futbolun içinden gelen başkanlar yoktu. Kurulları oluştururken de tamamen kendi irademizle adil ve adaletli yönetim gösterecek arkadaşlardan oluşturduk. Bütün kurullarımıza söylediğim şey; 'Vereceğimiz kararlar sizin şahsınızın, ailenizin, mensubu olduğunu camianın, çalıştığınız kurumun namusu, haysiyeti, şerefi. Bu haysiyet ve şeref meselesi. Buna dikkat edeceksiniz. Bizim çizgimizin dışına çıktığınız zaman en büyük hakareti şahsıma, yönetimimize, tarzımıza yapılmış olarak görürüm ki öyle bir unsuru içimizde barındırma şansımız yok. O zaman ilkelerimiz doğrultusunda hareket edemeyiz.' dedim"

İbrahim Hacıosmanoğlu açıklamalarında ayrıca hakemler ve kararlar için şunları söyledi: "Türkiye'de Merkez Hakem Kurulları konuşuluyor. Türkiye'de oyunun manipüle edildiği yer, kararlarıyla sahadaki hakem yönetimleri. 'Sahadaki hakemlerin insani hata yapma hakkı vardır' dedim. Farklı hatalar olursa... Kulüp başkanlarına söyledim, PFDK'ye sevklerini yasakladım biliyorsunuz. Onu niye yaptım, önce kendimize sonra hakem arkadaşlara güveniyoruz. 'İlk tepkiyi ben göstereceğim' dedim kulüp başkanlarına, bu hatayı ben soracağım. Burada kasıt varsa bizle yürüme şansları yok."

Hacıosmanoğlu sözlerine şunları da ekledi: "'VAR'da insani hatayı kabul etmiyorum' dedim. İki sefer pozisyonu seyredince ben bile görüyorum, orada hata yapma şansı yok. 'Önce haysiyetinizi, şerefinizi koruyacaksınız' dedim, sonra 'Türk futbolunun marka değerini yükseltmek için güç, renk ayrımı yapmayacaksınız' dedim. Böyle iklim yaratırsanız Türk futboluna barış, kardeşlik getirirsiniz. Bunu yapmak zor değil. Kaypaklık zordur. Viraj alacaksınız, köşe döneceksiniz, karanlık yere gireceksiniz. Adil adaletli olan dosdoğru gider. Sizin doğru gidişinizden rahatsız olan varsa, üzerinden geçer gidersiniz."

Hacıosmanoğlu, Güntekin Onay'ın "Hakemlerimizin nicelik ve nitelik olarak kalitesini, sayısını, gelişmesini nasıl sağlayacaksınız?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "600 sene dünyayı yönetmiş bir milletiz. Ben hakemlere baktım, pırıl pırıl gençlerimiz var. 'Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağar' diye bir atasözümüz var. Gençleri eğitmek zor değil ki. Ne kadar eğitirseniz eğitin, eskiden, yukarıda bir duruş olmadığı için sizin yetiştirdiğiniz insan bile... Adam bakıyor ki, bir hafta birine, bir hafta birine yaranmaya çalışıyorsun. Hakem öğrendiği kuralları uygulayamıyor. Doğru uygulasa görev alamayacak, kendisi kızağa çekilecek."

TFF Başkanı Hacıosmanoğlu ayrıca "Pırıl pırıl gençlerimiz var bizim. Burada bir yapı vardı. Akademi kurmuşlar, MHK'nin üstünde, hakem terfilerini onlar yapıyor, çift başlılık yaptılar, herhalde onu oradan kontrol etmek için. Böyle saçmalık olabilir mi! Sonra MHK'nin kararlarına kızıyorsunuz, nasıl oluyor diyorsunuz. MHK'yi dikkate alır mı adam, terfimi vermiyorsun ki sen, dediğini yapar mı! MHK'ye gelir gelmez söyledim, lağvedin MHK'nin içine alın bunu dedim. Elbette gençlerin eksikleri vardır ama eğitimlerini vermek, adaletli olmalarını sağlamak, sahada çıkıp kurallar adaletli şekilde uygulasınlar. Onlara verilen haksız tepkileri kendimize verilmiş sayacağız." ifadelerini kullandı.

İbrahim Hacıosmanoğlu hakemlerin aldığı ücretlerin doyurucu olması gerektiğini şu sözlerle belirtti: "Hakem kardeşlerimize o güveni verirseniz sahaya da o güvenle çıkarlarsa sorunun yüzde 90'ını halletmiş oluruz. Hakem arkadaşlarımızın aldığı paraya bakıyorsunuz... Onların hiçbir şeye ihtiyacı olmaması lazım. Çocuğunun okul taksitini, evinin kirasını düşünmemeli. Bir galibiyete 6 milyon lira üstünde para alıyor kulüp. O hakem arkadaş niye doyurucu bir para almasın! Kulüp başkanlarıyla da konuşuyoruz, onlar da feragat edecek. Onların şu anda artırdık ama iki katına çıkarmayı düşünüyorum. Orada yanlış bayrağa düdüğe hem paranız hem puanınız gidiyor. Kafalarında maddi olarak soru işareti kalmasın, sahaya çıkıp adam gibi maç yönetsinler. Bizim çizgimiz doğrultusunda hizmet ederlerle devam edeceğiz. Kulüp başkanlarının onlara tepki göstermesine fırsat vermeden bizim çizgimiz dışına çıkanları evine göndereceğiz. Şahsiyetimizle oynuyorsa yaptırımlar bizim görevimiz."

Süper Lig'in yeni sezonu için de açıklamalarda bulunan Hacıosmanoğlu şu ifadelerle tarafsızlık mesajı verdi: "Bizim tarafsızlığımızdan zerre kadar endişe etmesinler. Futbolun asıl sahibi olan cefakar taraftarlara sesleniyorum. Biz sahada başarıların kazanılmasının teminatıyız. Bunu hiçbir zaman unutmasınlar. Adil ve adaletli yönetim sergileyeceğiz tüm unsurlarla beraber... Tüm kurullarla birlikte. Adil ve adaletli bir ortamda belki de Anadolu'dan bir takım sürpriz şekilde şampiyon olabilir. Olmaz diye bir şey yok. Zamanında da oldu. Bizim için lige yeni çıkan takım ile şampiyon takım arasında hiç fark yok."

Süper Lig'in yeni sezonu hakkındaki sözlerine devam eden TFF Başkanı Hacıosmanoğlu şunları söyledi: "Ben söyledim, yanlış anladılar. Diyarbakırspor ile Trabzonspor oynuyorsa, ufak bir takdir hakkın da varsa, Trabzonspor'dan yana diye değil Diyarbakırspor'dan yana kullanacaksınız dedim. Onu bile insanlar çözemedi, 'ne demek istiyor' dedi. Ne demek istiyoru var mı? Bu kadar tarafsız olacağız. Sonuçta ben Trabzonspor başkanlığı yapmış Trabzonsporlu kimliği olan biriyim. Ben demek istedim ki, bu eski Trabzonspor başkanıdır, takdir hakkımı oradan yana kullanayım demeyin, adil olun demek istiyorum. Futbol barış ve kardeşliğe hizmet etsin. Bunu tüm Türkiye'ye yaymak istiyoruz. Amedspor'a sözüm var, başkan olarak seçilirsem Amedspor maçına gideceğim dedim. Diyarbakır'daki maça gideceğiz. Biz bu kardeşliği tüm ülke genelinde yaymak istiyoruz. Bu bir eğlence."

Futbolun taraftarlara eğlence olarak aktarılmasının öneminin altını çizen Hacıosmanoğlu "Bir anımı anlatayım. Bizim Gökdeniz, Rubin Kazan'a gitmişti, Fatih Tekke Zenit'teydi. Kulüp başkanı ve devlet başkanı davet etti, Zenit - Rubin Kazan maçına gittim. Ellerinde 2.5 litrelik şaşal şişeler var, votka içiyorlar. Bu derbi maçı, bu kadar alkole burada katliam olur dedim. Maç bitti, sonuca bakmadan herkes gitti. Protokolde 2 kırık kamera var. Bizde olsa 200 kamera olur. Adamlar eğlendi gittiler. Bizim de eğlence olduğunu topluma iyi anlatmamız gerekiyor. Bu bir eğlence. Bir takım şampiyon oluyor, şampiyon olamayan başarısız mı oluyor. Önünüzde seneler var. Biz o iklimi yaratacağız, kim hak ediyorsa başarıyı da o yakalasın." dedi.

Kulüplerin yaşadığı ekonomik problemlere de değinen Hacıosmanoğlu mali olarak kulüplerin denetlenebilirliğinin olması ama kulüplere yaptırım uygulanmaması hakkında ise şöyle konuştu: "Taviz vererek bir kurum yönetmeye kalkarsanız bunlarla karşılaşırsınız. Her ligin kendisiyle ekiplerimiz çalışacak, hem kulüplerin menfaatine hem Türk futbolunun marka değerini koruyacak şekilde kararlar alınacak. Ondan sonra da biz olduğumuz sürece, inşallah bizden sonra da, devam edecek. Tavizler verile verile bu noktaya geldik. Bunları kulüplerle birebir istişare çabasına girmedik, yaptık oldu uygulayın dendi. Uygulamaya gelince farklı faktörler devreye giriyor kendi koyduğunuz kuralları uygulayamıyorsunuz. Niye, çünkü onu istişare ile yapmadınız."

İbrahim Hacıosmanoğlu ayrıca şu ifadeleri kullandı: "3-5 ay sürecek, tartışacağız ama bir noktada mutabık kalacağız, kuralları kaideleri koyacağız. Kuralları koyarken herkes emin olacak ki bu kurallar esnemeyecek. Esnediği zaman kulüpler yok oluyor. Doğruları yaptıktan sonra, hem kulüplerinin menfaatini düşünüp, hem de Türk futbolunun marka değerini düşünüp ortak karar aldıktan sonra bunu bozmaya çalışanın bizi sevmesine gerek yok. Biz de onu sevmeyiz zaten. Türk futbolunun marka değerini artırmak için amatörden başlamak lazım. Amatörü, 3. Lig'i, 2. Lig'i, 1. Lig'i desteklemezseniz, Süper Lig lokomotif ama besleyecek altyapı oradan geliyor. Sürdürülebilir bir yapı değil ki bu, her sene 10-15 yabancı alacaksınız. Bu milli sermaye ve dışarı gidiyor. Alt liglere, altyapıya önem vermezsen ürün yetişmez."

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu açıklamalarında milli takım ve takımın teknik direktörü Vincenzo Montella'nın geleceğini şu ifadelerle netleştirdi: "Güzel bir jenerasyon yakaladık. Hocamız takımın başında. Elbette ki bundan sonra da kendisiyle devam edeceğiz. Süper Kupa maçında görüştük. Toplantı yapacağız. Bizim onlara daha iyi ortamlar sağlamak görevimiz. 9 yaşında kızım var, Hollanda'ya elendikten sonra üzüldü, 'Baba sen Türk futbolunun başına geç, bu bitti ama Dünya Kupası var, şampiyon olacağız' dedi. Onun temiz kalbiyle Cenab-ı Allah inşallah nasip eder. Biz Milli Takımımıza hem oyuncularımıza hem teknik kadromuza daha iyi imkanlar sunarız. Önce Dünya Şampiyonası'na katılmayı başarırız ve orada bir destan yazarız. Ben jenerasyonumuza güveniyorum."

Milli futbolcu Hakan Çalhanoğlu'nun Inter'de aldığı övgüleri Türkiye A Milli Erkek Futbol Takımı'nda görmediğini belirten Güntekin Onay'a Hacıosmanoğlu ise şunları söyledi: "Milli Takım'da da sıkıntılar var. Bizim olduğumuz yerde takımda bütünlük olacak. Beni İtalyan bir numara aradı ama kayıtlı olmayan numaraları açmıyorum. Sonra bir mesaj geldi, 'Başkanım ben Hakan Çalhanoğlu, arayabilir miyim?' yazıyordu. Aradı. Kaptanın ilk söylediği 'gözümüz aydın olsun başkanım' oldu. Bir takımın kaptanı gözümüz aydın demez, tebrik ediyorum, hayırlı olsun der. Gözümüz aydın demesinde bile bir mesaj var. Bu futbolcuların öz güvenini yerine getireceğiz. Bütün futbolcu kardeşlerimizi tanıyorum. Çok değerli oyuncularımız var. Dünya starı olacak oyuncularımız var. Hakan'ın 'Gözümüz aydın başkanım 'demesinin mesaj olduğunu düşünüyorum. Takımın içinde kardeşlikte bir eksiklik varsa, ilkelerimiz doğrultusunda, bu bir milli dava, herkes farklı takımlarda oynuyor olabilir ama ay yıldızlı forma giyiyorsan kardeşlik hukuku olmalı. Eksiklik varsa tamamlayacağız. Aile samimiyeti olunca başarı geliyor. Birbirinin eksiğini tamamlayan ekip olmalısınız. Montella devam edecek."

Bayram Saral'ın istifası hakkında da açıklamalarda bulunan TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu şunları söyledi: "12 gün çalıştık, bizi başkan seçtiler. Bayram Saral arkadaşımız, 30 yılın üzerinde hukuk deneyimi olan, hem spor hukukunda derin bilgileri olan aynı zamanda amcasının oğlu Ecmel Faik Sarıalioğlu ile birlikte İstanbulspor'u yönetiyorlar. Beraber yola çıktık. Türkiye'nin yüzde 90'ı kazanmamıza sevindi, bir umut ışığı olduk. Ne hikmetse, alçak bir terör örgütü var. Fetöşün köpekleri var yurt dışında, bu ülkeyle ilgili sürekli video yayınlıyorlar. İlk günden başladılar. Bizim TFF Başkanı olmamızdan rahatsız oldular.

Hacıosmanoğlu şu ifadelerle açıklamasına devam etti: "Osmanlı'dan beri yaşadığımız bölgede çok büyük sülaleler var. Bizim Of ilçesinde Çakıroğulları, Saraloğulları, Ağaoğulları, Hacıosmanoğulları var. Osmanlı'nın da orada içinde çalışan, Cumhuriyet kurulduktan sonra siyasetçisini, sporcusunu, bürokratını yetiştirdiler. FETÖ'nün köpekleri diyorum onlara, köpeklere hakaret ediyorum aslında ama misal olarak veriyorum, sayın hayvanseverler sakın yanlış anlaşılmasın. Benim evimde, çocuklarımdan ayırt etmiyorum köpeklerimi. Onlar saldırınca Sarallar TFF'yi ele geçirdi diyorlar. Nereden geliyorsalar o kanıya. O ailenin büyükleri var, yıllardan beri akrabalık ilişkilerimiz, dostluğumuz var. Aile büyükleri dedi ki, siz Cumhurbaşkanını çok seviyorsunuz, bunlar durmayacak, bu yazılanların arkası var, Türkiye'de de klikleri var. Hem Cumhurbaşkanımıza, hem size hem bize zarar verir dediler. Bu nedenle Bayram Bey ayrılmak zorunda kaldı."

Hacıosmanğlu, FETÖ'nün hâlâ Türkiye'de kliklerinin olduğunu şöyle anlattı: "Çok özel bir durum. Yine deneyimlerden faydalanacağız. Türk kamuoyuna seslenmek istiyorum, geçen hafta bana bilgi geldi, Fetöş'ün köpekleri demeyeyim aşağılık elemanlarının hâlâ Türkiye'de klikleri var hâlâ devam ediyor. Bu mesajı bana ulaştırıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir kurumu var, Milli İstihbarat Kurumu var. Son dönemlerde de dünya konuşuyor. Tahmin ediyorum ki onun içinde de klikler var. Geçen hafta toplantı yapıyorlar, Hacıosmanoğlu ile Sarallar'ın ilişkisi için ekip kuracaklarmış. Sayın İbrahim Kalın'ı tanırım, haberi yoktur diye düşünüyorum, varsa vahim bir durum. Ama inanıyorum ki haberi yok, ilk sefer buradan dillendiriyorum. O da gereğini yapar o. Biz kadere iman etmiş insanlarız. O toplantıyı yapıp bana sızdırıyorlar ki korkarım diye düşünüyorlar."

Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın FETÖ klikleri konusunda gerekeni yapacağını da söyleyen İbrahim Hacıosmanoğlu "Ebe doğurtur, sırtına bir tokat atar, sesin çıkar nefes almaya başlarsın, Cenab-ı Allah defterini gökyüzüne atar, alacağın nefes sayılıdır. O nefesi ne uzatabilirsin ne de kısaltabilirsin. O nefes arasındaki süreyi adam gibi yaşamak senin elindeir. Biz 12 kardeşiz, 300'e yakın yeğenim var. Bir Allah'tan korkacaksın bir de yanlış yapmaktan. Biz kaderine iman etmiş insanlarız. Bu çok çirkin bir olay. Sayın Kalın, klikler varsa gereğini yapar. Aksi bir durumsa, bizim milli duruşumuzu, devlete bağlılığımızı kimse teraziye koyamaz. Dostlarımızla ilişkilerimiz dün nasılsa bugün de devam ediyor." dedi.

Hacıosmanoğlu ayrıca şunları da söyledi: "Bizim sevdiğimiz insanlar, bizi de severler. İnsanların başına kaza da gelebilir. Bizim yörenin insanında var, gözümün gördüğü yerde birisi mağdur oluyorsa gücüm yettiğince ona müdahale ederim. Bu bizim değerlerimiz. Bu adını saydığım dostlarım böyle bir durumdan sıkıntı düşüyorsa, Türk Ceza Kanunu'nda Sarallar ile dostluk yapmak suç mu? Bunlar iş adamı, bu ülkede üretim yapan vergi ödeyen insanlar. Başlarına bir kaza geldiği zaman buradan uzaklaşalım mı diyeceksin! Hukuk içinde kalarak her türlü yardımı yaparım, dün nasıl dostumsa yarın da öyle olacak. Bu adamlığın gereğidir. Bu konu bu nedenle beni aşırı derecede rahatsız etti. Biz öyle klikleriyle hareket etmeyiz. Biz hancıyız, onlar yolcu."

Hacıosmanoğlu, İbrahim Kalın'a özel ricasını da şu ifadelerle dile getirdi: "Amerika'da 11 Eylül saldırıları olduğunda ABD başkanını 40 bin feet'e çıkardılar, olaylar bitene kadar havada tuttular. 15 Temmuz k*hpe girişiminde, bizim başımızda öyle bir Cumhurbaşkanı vardı ki, ayakları yerdeydi havaya inmedi. Uçağa bindi, savaş uçaklarının arasından geçti, Aziz Türk Milleti'ne dedi ki, Atatürk Havalimanı'na iniyorum, aziz millet de orada karşıladı. Biz böyle bir milletin evlatlarıyız. Uğraşmaya kalktığınız insan kim, ne yapabilir iyi düşünsünler. Sayın Kalın'dan özel ricamdır bu. Bilgisi varsa vahim durumdur, benim duruşum farklılaşır. Yoksa da Fetöş'ün çakalları dışarıdan konuşuyorsa... Bu kişisel bir konu değil. TFF başkanına bir durum. Bir de benim yani. Devletin içinde bir klikse bunlar, böyle bir harekete gerek yok. Beni dinlemenize, takip etmenize gerek yok. Benim kalbimdeki dilimde. Kim dostum kim değil söyleyeyim, zor değil. Fetövari hamleler bize sökmez."

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu korsan yayınlar ve yasadışı bahis için "Hiçbir sorunun önüne geçilemeyecek diye bir şey yok, yeter ki irade olsun. İnsanlar tiyatro seyretmekten bıktı, sorun bu. Adil ve adaletli bir düzen yok. İki takımı al yürüt, 99-102 puan. Dünyanın hiçbir yerinde yok. Ötekiler figüran mı, kimse maç seyretmiyor. Niye tiyatro seyredelim, şimdi gerçek canlı sahneyi görecekler. Adaleti sağlayacağız. Marka değeri yukarı çıktıkça yayıncının geliri de artacak. Böylece sözleşme devam ederken ortaya çıkan farkı kazan kazan formülüyle alacağız. Genel müdürümüz ekibimizle çalışıyor. Özel bir yazılımcı ekibimiz var. Çok basit bir şekilde korsan yayını engelleyebiliyorlar. Yazılım hazır. Korsan yayını da bitireceğiz. Yasadışı bahis konusuna gelirsek... Amatörlerden tüm unsurlara söylüyorum; akçeli işe kim bulaşıyorsa futbol camiasında barınmasına müsaade etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Hacıosmanoğlu açıklamalarında Yargıta Başkanının kendisine dönmediğini de belirterek şunları ifadeleri kullandı: "Kurullarımızdaki tüm insanlar, benim irademle Türk futboluna tarafsız hizmet edecek kişiler. Bundan önce tanımadığımız ilk defa telefonda konuştuğum adil ve adaletli yöneticine inandığım Etik Kurulu Başkanımız var. Kendisi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili. Teamüllerde bu var. Yargıtay Başkanı ona 'Katılamazsın' diyor. Aradım, sayın başkan geri de dönmedi. Türk futbolunu adil ve adaletli yönetmek istiyoruz. Teamüller, bu kurumlardan TFF kurullarına görev alanlar var. Ben sizin gibi 50-60 turda seçilmedim. 10'da başladı, akşam 7'de bitti. Başsavcı vekilimize niye müsaade etmemenizin amacı nedir, ben onu merak ediyor. Sormak için aradım Sayın Yargıtay Başkanımız geri dönmedi. Kamuoyunun bunu da bilmesini istiyorum."

TFF Başkanı Hacıosmanoğlu son olarak ise şunları söyledi: "Onun bunun adamı diye koymadık, Türk futboluna liyakatli ve adil yönetelim diye yola çıktık. Karşı çıkanları kamuoyunun önüne koyarız. Türk futbolunda adaletin, kardeşliğin, eşitliğin gelmesinden rahatsız olanlar zaten bizden değil. Onun için Allah yardımcımız olsun. Hayatımızda hiç kolay iş olmadı Kolay işi herkes yapar. Zor bir iş değil bunu söyledi. Kaypaklık zordur. Ben de gri yok. Bende ya beyaz var ya siyah var. Adil olmak çok zor bir şey değil. Balık başkan kokar. Yukarıda irade yoksa, sende başkan olarak irade yoksa aşağıya sirayet eder. Türkiye'nin her yerindre maçlara gidicem. Beklesinler, protokül tribününde değil taraftarların arasında da maç seyredeceğim. Çünkü onlar varsa Türk futbolu var. Bizim adaletimize, tarafsızlığımıza inansınlar."

Hacıosmanoğlu, TFF'nin önceki dönemlerinde başkanların hem milli takımların teknik heyetlerinde hem kurullarda kendi ekiplerini kurmasını ve bu konudaki tutumunu ise şöyle açıkladı: "Öyle bir derdimiz yok. Bu irade eksikliğinden, irade ortaya koyacak başkan olmamasından kaynaklanıyor. Ahbap-çavuş ilişkisiyle herhangi bir kurula adam koymamız söz konusu değil. Yapılanma içine gireceğiz. Aksaklıklar yıllardan beri devam ediyor. Uluslararası firmaya değerlendirmesini yaptırıyoruz. Avrupa'da büyük federasyonların dizaynını yapan bir firma. Liyakata göre kadrolarda elbette değişikler olacak ama bunlar benim kadrolarım olmayacak. Oluşturduğumuz kurullara Hacıosmanoğlu'nun kurulları diyemezsin. Orada ilkeli, adil, ilkeli, bağımsız, renk güç ayrımı yapmayan insanlardan oluşturduk. Türk futboluna bu çizgide devam etmek isteyen insan zaten göreve gelince o kadrolarla oynamaz. Onun lafı, bunun lafı, ona buna mavi boncuk dağıtan insanlar değiştirebilir ama onu değiştiren de orada duramıyor. Cenab-ı Allah bu milletin bana teveccühüne, inancına yüzde 10 zarar verecek kadar hata nasip etmesin. Sürem kısa olsun ama asla adaletten şaşmayan başkan olarak hafızalarında yerim olsun yeter bana."

TFF Başkanı Hacıosmanoğlu ayrıca "Önemli olan iz bırakmak. Ben kulüp başkanlığı yaptım, 10 sene oldu ayrılalı. İnsanlar hâlâ benle fotoğraf çektiriyorlardı. Öyle bir sevgi devam ediyor. Liyakatsiz, adaletsiz işler yapıp, koltukta oturup da imajımı niye zedeleyeyim. Cenab-ı Allah böyle bir görev nasip etti, sorumlu oluğum camialara karşı Allah bizi mahcup etmesin. Güzel şeyler yapmak hedefimiz. Bunları söyledim, adil olmak zor değil, kaypak olmak zordur. Aynı anda farklı insanlara yaranma çabası içerisinde olmak zordur. Adil olmak en kolayıdır. Kestirme yoldan dümdüz gidersiniz, insanlar size saygı duyar." dedi.

Profesyonel kulüplerin sayısının fazlalığı ve bu kulüplerin getirdiği yük hakkında konuşan TFF Başkanı Hacıosmanoğlu şu değerlendirmede bulundu: "3. Lig'de 4 grup var, bu olmaz. Bir ilin 3-4 takımı var. Bu olmaz. Bir ilde 3-4 profesyonel takım var, her sene insanlar yardım topluyor. İnsanlar bıktı bundan. Her ilin 1 tane, çok çok 2 profesyonel takımı olsa o iller bunu taşır. Bu sefer onların arasındaki çekişmenin futbola katkısı yok. Bunu dizayn etmemiz lazım. Bu uzun bir maraton. Hedefimiz alttan amatörden başlayıp, onlara ek gelir yaratmak. Futbol oradan kalkınacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın ülkeye hizmetleri ortada, futbola yaptığı hizmetler farklı."

Hacıosmanoğlu ayrıca "Türkiye'de her ilde Avrupa standartlarında statlarımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız ile istişare edeceğiz, devlet politikasıyla dibe vurmuş Alman futbolu yapılanmayla yükseldi. Yanlış hatırlamıyorsam, 900 milyon Euro'ya yakın parayla okullardan başladılar, 5 sene yapılandılar, dünya şampiyonu oldular. Adil, adaletli ve ahlaklı ilkeleleri de yerleştirerek amatörden yukarıya çıkarsak Türk futbolunun kurtuluşu olur." dedi.

Güntekin Onay tarafından kendisine yaptığı yabancı düzenlemesi hatırlatılan Hacıosmanoğlu bunun bir düzenleme olmadığını şu sözlerle anlattı: "Düzenleme değildi o. Sıkışık olan kulüpler vardı. Bu seneyi atlatmaları için nefes almaları adına bir karar aldık. Biz de yeni geldik ve kararları kısa sürede almamız gerekiyordu. Biz o konuda kulüplerle, liglerin kulüpler birlikleri ile de birebir konuşarak halledeceğiz. Bunun bir kritere bağlanması lazım. Avrupa'daki örneklere bakmak lazım. Kulüpler Birliği'nde de söyledim, biz karşılıklı olarak kulüplerin ve Türk futbolunun menfaatlerini düşünerek öyle kararlar almalıyız ki; bunları ekiplerin çalışması lazım."

Hacıosmanoğlu açıklamasına şöyle devam etti: "Karar alıp bunu da kalıcı yapmalıyız. Hele benim olduğum dönemde, o kuralın esnetilmeden uygulanması lazım. Onun için de orta noktada buluşup karar alacağız. 1-2 sezon sonra, biz burada durduğumuz sürece kural esneyecek mi? Hayır esnemeyecek. Sabitleştireceğiz. UEFA, FIFA kriterleri var. Takımlarımızı çok zor şartlar bekliyor. Çözüme kavuşturmamız lazım. Bu şekilde devam ederse büyük takımların da lisans alma şansı olmayacak. Temel sorunlarımız var. İletişim halinde ortak akılla karar alacağız. Aldığımız kararlar kalıcı olacak. Sezon başı, sezon sonu değiştirme olmayacak."